Cumartesi 21 2020

Bilgi Teknolojileri 》 5.KONU

                                          

 Konu 5

Libre Office ve Microsoft ofis yazılımları hakkında araştırma yapınız ve kullanımlarındaki avantaj ve   dezavantajlar hakkında düşüncelerinizi yazınız. 


               LİBRE OFFİCE  NEDİR ?


Özgürce kullanılabilen tam özellikli ofis verimlik takımıdır. Dosya biçimi belgeleri yayımlamak ve kabul etmek için gerekli bir dosya biçimi olarak dünya çapındaki devletler tarafından uyum sağlanmış bir açık standart biçimi olan Açık Belgedir. Libre Office, Microsoft Office 'in birkaç sürümü dahil birçok diğer belge biçimlerinde de belgeleri açabilir ve kaydedebilir. Libre Office aşağıdaki bileşenleri içerir:

Writer (Kelime İşlemci)

Mektuplar, kitaplar, raporlar, haber mektupları, broşürler ve diğer belgeleri oluşturmakiçin zengin özellikli bir araçtır. Writer belgelerine diğer bileşenlerden grafik ve nesnelerekleyebilirsiniz. Writer dosyaları HTML, XHTML, XML, PDF ve Microsoft Word dosyalarının bazısürümleri olarak dışa aktarabilir. Ayrıca e-posta istemcinize de bağlanabilir.

Calc (Hesap Tablosu)

Gelişmiş analiz, grafik, ve üst uç bir hesap tablosundan beklenen karar oluşturma özelliklerinin hepsini içinde barındırır. Finansal, istatistiksel ve matematiksel işleçler ve diğerleri için 300’ün üzerinde işlev barındırır. Senaryo Yöneticisi “Ne olur?” analizleri sunar. Calc diğer Libre Office belgeleri ile bütünleşebilecek 2-B ve 3-B grafikler üretir. Microsoft Excel çalışm akitaplarını açabilir ve çalışabilirsiniz hatta onları Excel biçiminde kaydedebilirsiniz. Calc hesap tablolarını PDF ve HTML olarak dışa aktarabilir.

Impress (Sunum)

Özel efektler, canlandırma ve çizim araçları gibi tüm genel çoklu ortam sunum araçlarınısağlar. LibreOffice Draw ve Math bileşenlerinin gelişmiş grafik yetenekleri ile tümleşiktir. Slaytgösterisi Yazı Sanatı’nın özel efektli metinleri, ses ve video kliplerle daha da geliştirilmiş olabilir.Impress Microsoft PowerPoint dosya biçimi ile uyumludur ve çalışmanızı Macromedia Flash (SWF)dahil birçok grafik biçiminde de kaydedebilirsiniz.

Draw (Çizim)

Basit bir diyagramdan veya akış çizelgesinden 3-B çizime kadar her şeyi üretebileceğiniz bir çizim aracıdır. Akıllı Bağlayıcılar özelliği size kendi bağlantı noktalarınızı tanımlamanıza imkan verir. Libre Office’in diğer bileşenlerinin birinde kullanmak maksadıyla çizimler oluşturmak için Draw’ı kullanabilirsiniz ve küçük resimler oluşturup onları Galeriye ekleyebilirsiniz. Draw birçok genel dosya biçiminden grafikleri içeri
aktarabilir ve onları PNG, HTML ve Flash dahil 20’ninüzerinde farklı biçimlerde kaydedebilirsiniz.

Base (Veri Tabanı)

Basit bir ara yüz ile günlük veri tabanı işleri için araçlar sunar. Formlar, raporlar, sorgular ,tablolar, görünümler ve ilişkiler oluşturabilir ve düzenleyebilir. Böylece bağlanmış bir veri tabanını yönetmek diğer sevilen veri tabanı uygulamalarındaki ile neredeyse aynıdır. Base, bir şema görünümünde ilişkileri düzenlemek ve analiz etmek gibi birçok yeni özellik sunuyor. Base HSQLDB veri tabanı motorunu varsayılan olarak kullanır. Ayrıca d BASE, Microsoft Access, MySQLveya Oracle veya ODBC uyumlu veya JDBC uyumlu veri tabanlarını da kullanabilir. Base ANSI-92SQL’in alt kümesi için de destek sağlar.

Math (Formül Düzenleyici)

Libre Office’in formül veya denklem düzenleyicisidir. Math’i sembolleri veya standart yazıtipi kümesinde bulunmayan karakterleri içeren karmaşık denklemler oluşturmak için  kullanabilirsiniz. Çoğunlukla Writer ve Impress dosyaları gibi diğer belgelerde formüller oluşturmak için kullanılırken Math bir tek başına çalışan bir araç gibi de çalışır.
Formülleri web sayfalarına ve Libre Office tarafından oluşturulmamış diğer belgelere dahil etmek için standart Matematiksel İşaretleme Dili (Math ML) biçiminde kaydedebilirsiniz.


                                         Libre Office’in Avantajları
              Libre Office’in diğer ofis uygulamalarına göre bazı avantajları:

Lisans bedeli yok.
Kullanıcılar Libre Office’i ücretsiz olarak kullanmakta ve dağıtmakta özgürdür. Birçok ofis uygulamasında ücretli olan bir çok ilave eklentiler (PDF olarak dışa aktarmak gibi) Libre Office ile ücretsizdir. Şimdi ve gelecekte de gizli bir ücret bulunmuyor. 


Açık kaynak.
Libre Office’in Açık Kaynak Lisanslarının her biri ile yazılımı dilediğiniz kadar dağıtabilir, kopyalayabilir ve değiştirebilirsiniz.

• Çapraz platform.
Libre Office değişik donanım mimarilerinde ve Microsoft Windows, Mac OS X ve Linux gibi birçok işletim sisteminin altında çalışabilir.

• Geniş dil desteği.
Libre Office kullanıcı ara yüzü 40’ın üzerinde dili destekler ve Libre Officeprojesi 70 dil ve lehçenin üzerinde yazım denetimi, heceleme ve eş anlamlılar sözlüğü sağlamaktadır. Libre Office Karmaşık Metin Düzeni (CTL) ve Sağdan Sola (RTL) dil düzenlerinin (Urdu dili, İbranice ve Arapça) her ikisine de destekler.

• Bağıntılı kullanıcı ara yüzü.
Tüm bileşenler kullanmayı ve öğrenmeyi kolaylaştıran“ görünüş ve hisse” sahiptir.

• Bütünleşme.
Libre Office’in tüm bileşenleri bir biriyle tam bir bütünlük içindedir.

– Tüm bileşenler genel bir imla denetçisi ve uygulama içinde sürekli kullanılan diğer araçları paylaşır.
Örneğin, Writer ve Calc uygulamalarında çizim araçları bezerdir fakat Impress ve Draw
uygulamalarında ise daha gelişmiş olarak bulunur.

– Belirli bir dosyayı oluşturmak için kullanılacak uygulamayı bilmenize gerek yoktur.
Örneğin, bir Draw dosyasını Writer ile açabilirsiniz.

• En küçük birimde ayarlanabilirlik.
Genellikle bir seçeneği değiştirirseniz bu değişikliktüm bileşenleri etkiler. Ancak Libre Office seçenekleri bileşen düzeyinde hatta belge düzeyinde ayarlanabilir.

• Dosya uyumluluğu.
Açık Belge biçimine ek olarak Libre Office, Microsoft Office, HTML,XML, Word Perfect ve Lotus 1-2-3 dosya biçimleri dahil birçok genel dosya biçimlerinde açma ve kaydetme desteğinin yanında PDF ve Flash’ı dışa aktarma yeteneklerine sahiptir.Bir uzantı kullama (var olan): Bazı PDF dosyalarını içe aktarmak ve düzenleme yeteneği.

• Üretici kilidi yok.
Libre Office Açık Belge ve OASIS (Yapılandırılmış Bilgi Standardının Geliştirilmesi Kuruluşu) tarafından bir endüstri standardı olarak geliştirilmiş XML(Genişletilebilir İşaretleme Dili) dosya biçimini kullanır. Bu dosyalar kolayca açılabilir ve bir metin
düzenleyici ile okunabilir ve çalışma çatıları açık ve yayımlanmıştır.

                                             Dezavantajları

• Ara yüzü MS Office 2013 kadar modern değil.Aranılan fonksiyonlar kolaylıkla bulunamayabilir.

• MS Word ve Excel’in en gelişmiş özellikleri çalışmayabilir.Ayrıca MS Word ve Excel kadar kadar çok gelişmemiştir.
 
                               MİCROSOFT OFFİCE NEDİR ?

ilk defa 1989 yılında Microsoft tarafından tanıtılan, hem Windows hem de Mac OS X işletim sistemleri için yayınlanan bir ofis programları bütünüdür. Esasen ofis programları kelimesinin meydana gelmesinin de en büyük nedeni ve doğuş kaynağı yine Microsoft Office yazılım paketidir. Bir işletmenin ofis içerisinde ihtiyaç duyabileceği tüm yazılımları bir arada toplayan Microsoft Office ücretli bir yazılımdır ve iş dünyasında ofis yada kısaca MS Office olarak da adlandırılır.

Bilgisayarların hayatımızın merkezinde yer almaya başlamasıyla birlikte kağıtla karşılayabileceğimiz ihtiyaçlarımızı da dijital ortamlardan karşılamaya başladık. Bu açıdan baktığımızda her bilgisayar kullanıcısının MS Office’i bilmesi ve aktif olarak kullanması kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmeye başladı. İş başvurularında MS Office bilgisinin aranması, eğitim alanında MS Office’in aktif şekilde kullanılması, kişisel hayatınızda ihtiyaç duymanız gibi birçok nedenden dolayı MS Office’i aktif olarak kullanabilmek size büyük bir artı katacaktır.

                      MS Office Program İsimler

MS Office kullanıcıları tarafından sıkılıkla karıştırılan şey, MS Office yazılım paketinin içerisinde hangi yazılımların olduğu ve bu yazılımların hangisinin ne işe yaradığıdır. Aşağıdaki açıklamalar bu eksikliğinizi kapatmanız adına size fazlasıyla yardım edecektir;

Word: MS Office paketinin her sürümünde yer alan kelime işlemci yazılımıdır. Word’ü kullanarak içerisine grafikler ve tablolar da ekleyebileceğiniz profesyonel dokümanlar hazırlayabilir, bu dokümanları tarayıcı yardımıyla fiziksel birer çıktıya dönüştürebilirsiniz.

Excel: MS Office’in Tablo işlemci programı olan Excel ile çeşitli çizelgeler, tablolar oluşturabilirsiniz. Excel’i Word’den farklı kılan en önemli özelliği Excel’in içerisinde yer alan formüllerdir. Bu formüller sayesinde tamamen işlevsel olarak çalışan raporlar hazırlayabilirsiniz. 

Outlook: MS Office içerisinde yer alan bir e-posta yardımcısıdır. Bu yazılım aracılığıyla mail hesap oturumunuzu açabilir, e-posta gönderebilir ve e-postalarınızı okuyabilirsiniz. Anlayacağınız Outlook üzerinden tıpkı web sürümlerinde olduğu gibi maillerinizle ilgili her şeyi yapabilirsiniz.

PowerPoint: İş dünyasından, eğitim dünyasına dek en çok kullanılan MS Office yazılımlarından biri olan PowerPoint çeşitli slayt gösteri ve slayt şovları oluşturmanıza yardımcı olur. Fotoğraflar ve videolar da ekleyebildiğiniz PowerPoint ile profesyonel sunumlar hazırlayabilirsiniz.

Access: Veri tabanı yönetim sistemi programıdır. MS Access Jet veri tabanı motoru ile grafik kullanıcı ara yüzünü aynı yazılım paketi içerisinde birleştirmektedir.

FrontPage: Web site düzenleme yardımcısı ve bir HTML editörüdür. Yeni Office paketleri içerisinde artık yer almamaktadır.

OneNote: Kullanıcıların resimler ve daha birçok görsel ögeden de faydalanarak not alabilecekleri bir nevi dijital not defteri yazılımıdır.

Publisher: bültenler, el ilanları ve broşürler gibi birçok şeyi oluşturmanıza yardımcı olan yayıncı programıdır. Özellikle pazarlama alanında sıklıkla kullanılan Publisher sayesinde görselliği yüksek iletişim sunuları oluşturabilmek mümkündür.

               MS Office Programları Öğrenmek

MS Office programlarını öğrenmenin en pratik yolu, bu yazılım paketleri hakkında eğitim veren bir kurum aracılığıyla kursa katılmak ve bu yazılımların tüm ince özelliklerini öğrenmekten geçiyor. Özellikle MS Office yazılımlarına profesyonel iş dünyasında kullanacak olan kişilerin bu tür programları kendi kendine keşfetme çabası yerine eğitimini profesyonel olarak alması çok daha makul bir seçenek olacaktır. Kendi başınıza ne kadar öğrenmeye çalışırsanız çalışın fonksiyonları pratikleriyle birlikte görmediğiniz taktirde iş dünyasında bu yazılımları aktif olarak kullanmanız pek mümkün olmayacaktır.

Eğer iş dünyasında profesyonel olarak kullanma gibi bir niyetiniz yoksa yada kursa vakit ayırmak istemiyorsanız online eğitim seminerleri veya basılı kaynaklardan faydalanarak MS Office konusunda usta bir kullanıcıya dönüşebilirsiniz. İş dünyasında önemli olması nedeniyle MS Office’e dair birçok yayın evinden çıkan farklı basılı kaynaklar bulunuyor. Bunları değerlendirerek de kendi kendinizin öğretmeni olarak MS Office’i kullanmaya başlayabilirsiniz

   

              Microsoft Office Word   Avantajları

. Bulut Entegrasyonu

Her ne zaman ki dosyanızdaki verileri kaydettiğiniz zaman hard diskteki depolamadan daha güvenli olur. MS 2013 Sky Drive ile tamamen entegre bir ofis yazılımıdır ve  dosyalarınızı eylemleri, bir İnternet bağlantısı olduğu sürece nerede olduğunuzu ne olursa olsun erişim gerçekleştirmek için güçlü olduğun anlamına gelir.

   • Okuma Modu

MS Office’in yeni sürümü için pratik ve değerli bir katkı olarak, yeni bir “okuma modu” kullanıcılar, kolay okunur bir ortam belgeleri okumak için izin verir. Tek dezavantajı “okuma modunda iken metne değişiklikleri yapamazsınız.”

  • Basit Düzenleme

MS Office 2013 dosyalarını düzenlemeye her zamankinden daha kolay. Buna ek olarak, artık PDF dosyaları geçmişte mümkün değildi ve yeni Office programını kullanarak düzenleyebilirsiniz.

• Belgeler için Video ekle

MS Office 2013, içeriğe video eklemek kolaydır; uygun videolar için yazılım uygulaması içinde arama yapmanızı sağlar kullanıyorsun.

           Microsoft Office Word Dezavantajları

 • Yeni Kullanıcı Arabirimi

Yeni kullanıcı arabirimi çok basit ve birçok kişi sadeliği yoksun buluyor. Ancak, animasyonlu geçişler ilginç ve çekici oldukları gibi basit kullanıcı ara yüzü için makyaj, gibi görünüyor.

• Canlı Düzeni

Belgelerinizi “canlı düzeni” özelliği ile Word 2013’te medya ve resimler ekleyebilirsiniz. Ancak, birçok kullanıcı resimleri eklerken zorluk bildirdin; görünüşe göre, fotoğraflar bazen istediğiniz yere gitmek için reddediliyor.


Alıntılardan  yararlandığım kaynaklar :

http://serifeyurtseven.blogspot.com/2014/11/kelime-islemciler.html?m=1

https://m.wmaraci.com/nedir/microsoft-office


Bilgi Teknolojileri 》 4. KONU

Konu 4

Bir kelime işlemcide 3 işlemin nasıl yapıldığını anlatınız. İstediğiniz konuları seçebilirsiniz .


Power Point, Microsoft firması tarafından geliştirilmiş Microsoft Office paketi içerisinde yer alan ve Windows işletim sistemi altında çalışabilen bir kelime işlem yazılımıdır.

·        Sunum yapmak için slayt hazırlama: Power point işlemcisi açılır, ilk slaytın üzerine sağ tıklanır ve yeni slayt butonuna basılır. Slayt sayısı istenildiği kadar ayarlanır. Başlık eklemek içim başlık ekle kısmı tıklanarak gereken yazılar yazılır. 

Daha sonra metin kısmına gelerek açıklamak istediğimiz veriler yazılır. 

Mouse yardımıyla bir sonraki slayt tıklanarak istediğimiz kadar içerik eklenir.

·    Görsel efekt ekleyip çıkarma: ekle kısmı tıklanıp küçük resim veya fotoğraf albümü butonuna tıklanır, koyulmasını istediğimiz resim seçilir ve ekle tuşuna basılır. Resim slaytın sayfasına gelir. Resmin üst kısmındaki kare işaretine basılı tutularak resim

           slaytın istediğimiz köşesine yerleştirilebilir. Resmin sağ, sol, üst ve altındaki ok tuşlarıyla resim boyutu küçültülüp büyültülebilir.

   

·          Arka fondaki renkleri ayarlamak için tasarım butonu tıklanarak istenilen arka fon ayarı yapılır.

·         Slaytlara ses kaydı veya video ekleyip çıkarma: Eğer ses eklemek istiyorsak uygulamada ekle kısmına gelip ses yazan buton tıklanır. Daha sonra eklemek istediğimiz ses dosyası seçilir ve aç  tuşuna basılarak slayta eklenir.

                                         

·          Video eklemek için ise ekle butonu tıklanarak film seçeneğine basılır. Uygulamadaki aç tuşu            tıklanarak slayta video ekleme yapılır.

                                             












Bilgi Teknolojileri 》 3. KONU

            
 Konu 3  
                       
Açık kaynak kod, kapalı kaynak kod ve özgür yazılım hakkında araştırma yapınız ve ülke    güvenliği/maliyet/etik gibi konularda fikirlerinizi yazınız. 



                                     ÖZGÜR YAZILIM  NEDİR ?

Eğer kullanıcılar bir yazılımı özgürce kullanabiliyor, kopyalayabiliyor, dağıtabiliyor ve üzerinde çalışıp değişiklik yapabiliyorlarsa bu yazılım bir özgür yazılımdır.

  • Herhangi bir amaç için yazılımı çalıştırma özgürlüğü.
  • Her ne istiyorsanız onu yaptırmak için programın nasıl çalıştığını ögrenmek ve onu değiştirme özgürlüğü. Yazılımın kaynak koduna ulaşmak, bu iş için önkoşuldur.
  • Kopyaları dağıtma özgürlüğü. Böylece komşunuza yardım edebilirsiniz.
  • Tüm toplumun yarar sağlayabileceği şekilde programı geliştirme ve geliştirdiklerinizi (ve genel olarak değiştirilmiş sürümlerini) yayınlama özgürlüğü. Kaynak koduna erişmek, bunun için bir önkoşuldur.

Bir yazılım, eğer yazılımın kullanıcıları bu özgürlüklere sahipse özgür yazılımdır. Yani, kopyalarını değiştirerek ya da değiştirmeden, ücretli ya da ücretsiz, herhangi birine dağıtmaya serbest olmalısınız. Bu anlamda özgür olmak demek, tüm bunları yapmak için izin istemek zorunda olmamanız demektir.

                                           4 TEMEL ÖZGÜRLÜK 

Bir program, eğer kullanıcıları 4 temel özgürlüğe sahipse, bir özgür yazılımdır.

● Herhangi bir amaç için yazılımı çalıştırma özgürlüğü .   ( 0 numaralı özgürlük)

● Her ne istiyorsanız onu yaptırmak için programın nasıl  çalıştığını öğrenmek ve onu değiştirme özgürlüğü . Yazılımın kaynak  koduna ulaşmak bu iş için önkoşuldur. (1 numaralı özgürlük ) 

● Kopyaları dağıtma özgürlüğü. 
Böylece komşularına yardım edebilirsiniz .
( 2 numaralı özgürlük)

●  Tüm  toplumun yarar sağlayabileceği şekilde programı geliştirme ve geliştirdiklerinizi ( ve genel olarak değiştirilmiş sürümlerini) yayınlama özgürlüğü.  Kaynak koduna erişmek  bunun için önkoşuldur . ( 3 numaralı özgürlük)

ÖZETLE,  

Bir yazılım,  eğer yazılım kullanıcıları bu özgürlüklere sahip ise özgür  yazılımdır,  aksi hâlde özgür değildir.
Yani ,  kopyalarını değiştirerek ya da değiştirmeden,  ücretli ya da ücretsiz,  herhangi birine dağıtmaya  serbest olmalıdır.
Bu anlamda özgür olmak  demek, tüm bunları yapmak için izin istemek zorunda olmamanız demektir .


Özgür bir program , yazılımın herhangi bir kopyasını  edinen tüm kullanıcılara, yazılımı kapsayan özgür lisansın burun koşulların o zamana kadar uymaları şartıyla 4 özgürlüğü sunmalıdır. 

              PROGRAMI  ISTEDIĞIMİZ GIBI   ÇALIŞTIRMA ÖZGÜRLÜĞÜ

Bir programı kullanma özgürlüğü demek, onu herhangi bir bireyin ya da kurumun, herhangi bir bilgisayar sistemi üzerinde,  herhangi bir iş için geliştirici ya da başka şeyle ile iletişim kurmak zorunda olmadan kullanılabilmesi demektir, bu özgürlükte kullanıcıların amacı önemli,  geliştiricinin değil .
Biz , kullanıcı olarak kendi amaçlarımız  için bir programı çalıştırmaya özgürüz  ve eğer bir başkasına dağıtırsak,  o da kendi amaçları için programı çalıştırmaya özgürdür,  ama kendi amaçlarımız için onu zorlayamayız.
Programı istediğimiz gibi çalıştırma özgürlüğü  çalıştırmamızın yasaklanmadığı ya da durdurulmadığı anlamına gelir.
Bu programın,  ister herhangi bir ortamda teknik yönden işlevli  olsun,  isterse de herhangi bir belirli hesaplama faaliyeti olsun, hangi işlevsellikleri barındırdığından bağımsızdır. 
 
 ÖRNEĞİN ;

Eğer kod nedensiz bir şekilde anlamlı girdileri reddederse veya hatta koşulsuz bir şekilde çökerse bu programın yararını azaltabilir,  belkide tamamen yararsız kılar. 

Ancak bu durum yine de kullanıcıların programı çalıştırma özgürlüğünü engellemez. 
    

                                         Açık Kaynak Kod Nedir?

"Açık kaynak kodlu yazılım" terimini sıkça duyuyoruz. Linux ve Linux tabanlı Android gibi yazılımların açık kaynak kodlu olduğunu biliyoruz. Peki açık kaynak kod tam olarak ne demek ve açık kaynaklı yazılımın avantajları neler?

Programlar, yani kısaca .exe, ..dmg, .deb gibi dosyalar, binlerce "kaynak kodu" satırından derlenmiştir. Programlama dilini bilmeyenler için fazlasıyla karışık görünebilecek bu kodlar, bir uygulama dosyası olarak derlenir. Derleme işleminden sonra artık kaynak koduna ihtiyaç duyulmaz. Dolayısıyla iTunes gibi bir yazılımı çalıştırırken kaynak kodunu görmez, sadece ürünün son halini görürsünüz. Çoğumuz için bu zaten olması gereken şeydir. Açık kaynak kodlu yazılımlar ise kaynak kodlarıyla beraber yayınlanırlar. Geliştirici, bazen onları derleyip, kaynak kodlarının yanında bir uygulama dosyası da sunabilir. Bazı durumlarda ise derleme işi kullanıcıya bırakılır.

Avantajları ;

-Açık kaynak kodlu yazılımlar, programcı topluluğunun gelişimini sağlar. Bu sayede eğitime, yaratıcılığa ve ilham almaya yardımcı olur.
-Açık kaynak kodlu yazılımlarda örneğin bir açık bulunduğunda, onunla ilgilenen çok daha fazla kişi olduğundan çok daha çabuk kapatılabilir. Kapalı kaynak kodlu yazılımlarda ise uzun bir süre beklemeniz gerekebilir.
-Yazılımların farklı çeşitlerinin ortaya çıkmasını sağlar. Örneğin Mozilla Firefox, Chromium ve Linux'tan türeyen birçok yazılım var.
-Yazılım geliştiricisinin PC'nizde şüpheli işler çevirmediğinden emin olmanızı sağlar. Kaynak kodu kapalı bir yazılımın yaptığını iddia ettiği şeyleri gerçekten güvenilir yoldan yaptığını anlamanın çok fazla yolu olmayabilir.

Açık kaynak kodlu işletim sistemleri;

Kişisel bilgisayar kullanımının popüler bir hal almaya başladığı zaman dilimi içerisinde işletim sistemi olarak en çok kullanılan sistemler Windows ve Apple'ın ürettiği Mac OS işletim sistemleriydi. Bu işletim sistemleri kullanıcılara belli bir lisans karşılığı satılıyor ve kaynak kodları gizli olarak ulaşıyordu. Ticari amaçlara dönüştürülen bu işetim sistemleriyle beraber tamamen açık kaynaklı “özgür yazılım” hareketi de baş gösterdi. Bu hareket sonucunda ortaya güzel bir alternatif olarak Linux tabanlı dağıtımlar sunulmaya başlandı. Hala günümüzde azımsanamayacak bir aktif kitle tarafından kullanılan Linux tabanlı işletim sistemleri açık kaynak kodludur ve kullanıcılarının geliştirmesine açık olarak yayın yapmaktadır. Açık kaynak kodlu ve özgür bir yazılım olduğu için de Linux dağıtımlarının büyük bir kısmı ücretsiz olarak kullanılabilmektedir.

Son olarak; kaynak kodların daha kolay yorumlanabilmesi için yazılımcılar kod satırlarının içerisine yorum ekleyebilirler. Eklenen bu yorumlar sadece kaynak kod dosyası incelenirken görünür ve normal şartlarda görülemez. Bu yorumların eklenmesinin nedeni sistemi parçalara ayırmak ve olası güncelleme ya da sorun giderme durumunda diğer yazılımcıların veya kendisinin kolayca doğru kod parçasını bulmasına yardımcı olmasıdır. Sadece işletim sistemi değil birçok alanda hizmet eden küçük ya da büyük birçok yazılım geliştirilmektedir. Açık kaynak topluluğu Photoshop gibi ticari yazılımlara alternatif olarak Gimp gibi açık kaynaklı ve ücretsiz yazılımlar çıkarmıştır ve çıkarmaya devam etmektedir. Çeşitliliği ve kaliteyi artırmak için kullanılarak ya da geliştirilerek destek verilmesi gerekir.


              Kapalı Kaynak Kodlu Yazılım Nedir?

Kapalı kaynak, kaynak kodu açıklanmamış bilgisayar programları için kullanılan genel bir tabirdir.
Bilgisayar yazılımlarını oluştururken kullanılan kod bütününe kaynak kodu denir. Genellikle bu kod, programın içinde gizlenmiş durumdadır. Programcılar eğer bu kodu paylaşmak istemezlerse kodu saklarlar. Bu tür yazılımlara kapalı kaynak kodlu yazılımlar denir. Kapalı kaynak kodlu yazılımlar, çoğunlukla paylaşma, değiştirme ve tersine mühendislik gibi işlemlere izin vermeyen lisanslara sahiptir. Açık kaynak kodlu yazılımın ne demek olduğunu anlamak için, öncelikle bilindik kapalı kaynak kodlu yazılımların nasıl çalıştığını incelemeliyiz. Mutlaka Windows XP, Office XP yada Adobe Photoshop ya da benzeri bir program kullanmışsınızdır. Bunların hepsi kapalı kaynak kodlu yazılımlara örnek.
Bütün bildiğiniz programlar başlangıçta yazıdan oluşan bir kaynak koduna sahiptirler. Onlarca, belki de yüzlerce bilgisayar programcısı bu kaynak kodunu yazıp sonra da daha hızlı çalışan makina dili ya da ikili (binary) sürüm haline getirmek için bu kodları derlerler (compile). Bu ikili dosyalar Windows XP ya da Office XP aldığınızda size verilen CD’lerde bulunur.
Bu işlemi fırından ekmek almaya benzetebilirsiniz. Fırıncı çeşitli hamur işi yiyecekler için tariflere sahiptir. Siz fırına girer belli bir ücret öder ve istediğiniz ürünü alırsınız. Fakat aldığınız şey ekmektir kesinlikle tarif yanında gelmez.

            Kaynak kodun açık olması güvenliği nasıl etkiler?


Özgür yazılımla yeni tanışmış olanların aklına ilk gelen sorulardan biri kaynak kodun açık olmasının bir güvenlik sorunu oluşturup oluşturmayacağı oluyor. Madem programın kaynak kodu ortada saldırganlar bunu saldırı için de kullanabilirler, bu da olumlu bir şey değil diye düşünüyor büyük kalabalıklar. Güvenlikle ilgili neredeyse bütün yazılımların kaynak kodlarının açık olması, kullandığımız bütün şifreleme araçlarının kodlarının ortada olması içinizi rahatlatmıyorsa birlikte bakalım durum gerçekten böyle mi?
Algoritmayı gizleyerek güvenlik sağlanamaz
Kriptografi dersinin başlangıcında anlatılan konu budur: bir algoritmayı gizleyerek onu daha güvenli hale getiremezsiniz. Konuyla ilgisi yok ama gizlenmesi gereken şey algoritma değil anahtar olmalıdır. Eğer güvenlik için tek dayanağınız algoritmanın gizliliği olursa o sızdırıldığında (saklanmak isteyen her şey bir gün sızdırılacaktır) algoritmanın yenilenmesi gerekecektir. Bunun ne kadar büyük maliyetli bir iş olacağı düşünülünce açıklıktan başka alternatif olmadığı da görülecektir.
Hatasız yazılım olmaz!
Yazdığınız programın kaynak kodunu ister açın isterseniz kapalı tutun mutlaka hatalar/açıklar içerecektir. Yazılımı tek başınıza sizin yazmış olmanız veya bir grupla geliştirmiş olmanız bu gerçeği değiştirmeyecektir. Ne kadar kalabalık bir geliştirici topluluğunuz olursa hatalar da o kadar azalacaktır. Benzer şekilde test için projeye ayırabileceğiniz kaynak da hataların azaltılmasına olumlu katkıda bulunacaktır. Projenizin kaynak kodlarını geliştirici ekipten başka kimsenin görmesine izin vermezseniz bütün bu yük sizin üzerinizde olacaktır. Halbuki projenizi bir özgür yazılım veya açık kaynak lisansıyla lisanslarsanız kaynak kodlarınıza başkaları da bakıp hataları size bildirebilecek veya daha da iyisini yapıp iyileştirmeleri size gönderebilecektir. Eğer benim projeme kim bakacak diyorsanız kendi endişenizi kendiniz ortadan kaldırmışsınız demektir ama projenizi dışarıdan katkı almaya uygun bir şekilde lisanslarsanız projeye ayıracağınız bütçe ile bedelini ödeyemeyeceğiniz geliştiricilere ve testçilere kavuşabilirsiniz.
Özgür yazılımlara daha çok göz bakar
Yazılımın geliştiricisi değil de kullanıcısı iseniz daha çok kişi tarafından ortaklaşa geliştiriliyor olması ve daha fazla test edilmiş olması sizin için daha az hata barındıran bir yazılım anlamına gelecektir. Neden bir şirketin çalıştırabileceği sınırlı sayıda yazılım geliştiriciye güvenebilirken dünyanın dört bir tarafına dağılmış çok daha büyük kalabalıklara güvenmeyeceksiniz? Hangi şirket bir tarayıcı yaklaşık 5000 kişinin kod göndermesine, yani yazılımın kodlarını okumasına kaynak ayırabilir? Bunu ancak özgür yazılımın gücü sağlayabilir.

Yazılımların hataları çoğunlukla kod okuyarak bulunmaz
Bir projenin kaynak kodlarını okuyup hatasını bulmak tahmin edilenden çok daha zor bir iştir. Elbette yazılımların hataları, açıkları kodları da okunarak tespit edilebilir ama yukarıdaki örneğe bakarsanız yaklaşık 16 milyon satırlık bir projede bunun pek kolay bir iş olmayacağını tahmin edebilirsiniz. Peki yazılımların açıkları nasıl bulunuyor? Belirli koşullar altındaki davranışlarına bakılarak elbette. Neredeyse bütün GNU/Linux dağıtımlarının varsayılan olarak kullandığı kabuk olan bash’in 1989’dan bu yana içerdiği bir hata ancak 2014’de görülebildi. Eğer kodu okuyup açığı tespit etmek sanıldığı kadar kolay olsaydı bu 25 yıldan kısa sürerdi herhalde.
Özgür yazılımların açıkları çok hızlı kapatılabilir
Özgür yazılımlar kullanıcılarına yazılım üzerinde değişiklik yapma ve bu değişikliği dağıtma hakkı verdiklerinden bir yazılım için geçerli bir hata veya açık bulunduğunda onu mutlaka geliştiricinin düzeltmesi gerekmez. Yazılımın geliştiricisini veya ait olduğu firmayı beklemek zorunda kalmazsınız özgür yazılım kullanırken.

Yazılımın kaynak kodlarının açık olması elbette yukarıda saydığım avantajlar için yeterli değildir. Eğer kullanıcılar yazılımı istedikleri gibi çalıştıramıyorsa, değiştiremiyorsa, dağıtamıyorsa veya değiştirdiği halini dağıtamıyorsa yazılım bu getirilerden mahrum kalacaktır. Yani sadece kaynak kodun açık olmasından sihirli bir iyileştirme beklememek gerekir. Bu avantajları bize sağlayan şey özgür yazılımdır.

Ülke Güvenliği:

 Yazılımların kodlarına herkes ulaşmalıdır. Kısacası açık kaynak kod ve özgür yazılım  kapalı kaynak koda göre daha güvenlidir. 

Maliyet: 

Bu tür yazılımlar ya ücretsiz ya da özellikle diğer türlerde yazılımlara kıyasla oldukça daha düşük ücretlerle sunulduğundan maliyeti düşürmek açısından da tercih edilmelidir. 

Etik/Ahlaki Açıdan:

Etik açıdan özgür yazılımın kullanılması ,özgür yazılıma destek olunması yazılımların gelişimine de katkı sağlamak açısından önemlidir. Ayrıca sağladığı 4 temel özgürlük de (çalıştırma, değiştirme, dağıtma, geliştirme) topluma fayda  sağlamak amacıyla  düşünülmüş  özgürlüklerdir. Bu yüzden ahlaka da uygundur. 


Yararlandığım kaynaklar :

http://ozgurlisanslar.org.tr/sik-sorulan-sorular/ozgur-yazilim-nedir/

https://forum.pardus.org.tr/t/kaynak-kodun-acik-olmasi-guvenligi-nasil-etkiler/1586

Ve blogumda ki yazı 

https://www.blogger.com/blog/post/edit/1348394277034548609/1059683498150948315





Bilgi Teknolojileri 》 2. KONU

 Konu  2

Pardus işletim sistemi hakkında araştırma yapınız ve kullanılabilirliği konusunda düşüncelerinizi yazınız.


                                                    Pardus nedir ?


Pardus; 2003 yılında temelleri atılan milli işletim sistemi olan, Türkiye ' de  Tübitak - Uekae tarafından geliştirilen, özgür, hızlı kurulabilen, kolay kullanılır, çoklu dil içeren, bilgisayar kullanıcılarının temel masaüstü ihtiyaçlarını gidermek için halihazırdaki linux dağıtımlarının üstün taraflarını  kullanan; kurulum  yapılandırma ve kullanım kolaylığı sağlayan açık kaynak ,bir işletim  sistemidir. 
Pardusun  bugüne kadar yayınlanmış 5 ana sürümü ve 9 ara sürümü mevcuttur. Bunlara ek olarak 2 kurumsal sürümü vardır. 
      
                                       Pardus adını nerden almış?

Pardus adı, Anadolu Parsın'ın  bilimsel adı olan Panthara  pardus tulliana'dan  almıştır .


                 Mevcut işletim sistemini  silmeden   Pardus'u deneyebilir miyim ? 
 
Pardus'u rahatlıkla ikinci bir işletim sistemi olarak, mevcut işletim sisteminizin yanına kurabilirsiniz. Bu şekilde kurulum yapıldığında bilgisayar  açılışında size hangi işletim sistemi ile  devam etmek istediğinizi soracaktır. 



                PARDUS' UN özellikleri nelerdir?

■   Açık kaynaklıdır 
■   GPL lisanslıdır 
■   Özgürdür 
■   Adını, Anadolu panterinin isminden almıştır.
■  TÜBİTAK - UEKAE 
tarafından gerçekleştirilen  bir işletim sistemidir.

        PARDUS'UN sistem gereksinimleri   nelerdir?
 
■  800 mhz intelveya amd işlemci ( en az 1200 Mhz önerilir. )
■ 256 MB RAM ( 512 MB önerilir.)
■ En az 46B boş  alana sahip harddisk   olmalıdır .
■  Pardus ve hizmetlerinde ve kaynaklarına ulaşmak için internet bağlantısı  olmalıdır. 

                 Neden PARDUS kullanmalıyım?
   
■  Özgürdür 
■  Türkçedir 
■  Virüs bulaşmaz 
■  Hızlı kurulur 
■  Kolay kullanılır 
■  Her şey yazılım dahilidir 
■  Özelleştirilebilir
■  Şeffaftır 
■  Çoklu dil desteği mevcuttur
■  Çok eğlencelidir 

                   PARDUS hangi donanımları
                   desteklemektedir?

Sisteminizin  Pardus için uygun olup olmadığını denetleyebildiği  donanımları  
DIŞ DONANIM UYUMLULUK  listesi linkinden bakabilirsiniz.

                      PARDUS'UN en sürümleri   hangileridir?
 
■   Kurumsal sürüm olarak PARDUS  kurumsal 2
■   Kişisel sürüm olarak ; Pardus 2011 2
      Cevvus  elaphus.

              PARDUS ücretli midir?

              PARDUS'U nereden alabilirim ?

Pardus'u ücretli olarak sürümler  sayfasından edinebilirsiniz.

                PARDUS hangi çekirdeği kullanır?

Pardus , linux çekirdeğini kullanan ,açık kaynak kodlu dolayısıyla ücretsiz bir işletim 
sistemidir.

Pardus işletim sistemini kimler kullanabilir ?

Yerli işletim sistemi pardus milli savunma bakanlığı,sosyal güvenlik kurumu, Adalet Bakanlığı gibi önemli kurulumlar tarafından kullanılıyor. Akıllı tahtalarda pardus işletim sistemini kullanılıyor.
Ofis yazılımı ile çalışıp, internete giren bir kişi için pardus yeterli midir ?

Bence yeterlidir. Çünkü başka işletim sistemlerinde yapabildiğiniz şeyleri pardus ile de yapabilirsiniz.



Yazım da kendi bloğumdan faydalandım  ve 

http://asligundogdu.blogspot.com/2020/10/pardus-odevi.html

Alıntıdan yaralandığım kaynak :

http://www.gazetevatan.com/pardus-nedir-pardus-un-ozellikleri-nelerdir-1035941-gundem/







Bilgi Teknolojileri 》 1.KONU

Konu 1

Bir öğretmen bilgisayar alırken nelere dikkat etmelidir?


                       Kullanım Amacınız Nedir?

Bilgisayar almadan önce ilk olarak kullanım amacınızı gözden geçirmeniz gerekir. Alacağınız bilgisayarı en çok nerede kullanacağınızı düşünmelisiniz. Masaüstü bilgisayarlar, laptoplara göre aynı fiyata daha fazla performans sunar. Ayrıca tamir masrafları da dizüstü bilgisayarlara göre çok daha azdır. Özellikle iş yerinde kullanmak için daha ergonomik bir seçenek olan masaüstü bilgisayarlar, oyun oynamak isteyenler için de ideal seçenek olabilir. Yeni nesil masaüstü bilgisayarlardan birisi olan all-in-one bilgisayarlar, masaüstü bilgisayarlara göre biraz daha yüksek fiyatlı olmalarına rağmen bilgisayar kasasının kapladığı alanı minimuma indirerek daha iyi bir kullanım imkânı sunabilir.

Laptoplar ise taşınabilirliğe önem veren ve sabit bir ortama bağımlı kalmak istemeyen kullanıcılar için ideal bir tercih olarak değerlendirilir. İnternet sitelerinde dolaşmak, dizi ve film izlemek için en uygun seçeneklerden birisi olan notebook modelleri bu amaçlarla bilgisayar kullanmak isteyen kullanıcıların öncelikli tercihi olmalıdır. Taşınabilir oyun sistemine sahip olmak isteyenler için de oyunculara yönelik çeşitli gaming laptop modelleri bulunur ve oyunculara iyi bir performans deneyimleme imkânı sunar. Ayrıca çizim yapma amacıyla profesyonel bir model seçmek isteyen kullanıcılar da özellikle grafik tasarım için laptop modellerini kontrol edebilir.

Masaüstü bilgisayarlar ise daha çok alan sıkıntısı olmayan kullanıcılara hitap eder. Genel olarak laptoplardan daha iyi performansa sahip olan masaüstü bilgisayarlar, tıpkı dizüstü bilgisayarlarda olduğu gibi günlük işlerinizde size yardımcı olur. Bunun yanı sıra güçlü teknik özelliklere sahip olması bu bilgisayar modellerini bir adım daha öne taşır. Ayrıca masaüstü bilgisayarlar; işlemci ve ekran kartı gibi hassas parçaların yükseltilebilmesiyle beraber laptoplara göre daha uzun süre kullanılabilmektedir.

logo luminus

         Hangi İşletim Sistemi Seçilmeli?

Bilgisayar satın alırken cihazın hangi işletim sistemine sahip olması gerektiğine karar vermeniz gerekir. Microsoft'un en son işletim sistemi olan Windows 10, kullanıcılara birçok imkân sunmaktadır. Windows 10; Xbox oyun konsolları, akıllı telefonlar, tabletler ve diğer bilgisayarlarla etkileşim içinde çalışma imkânı verir. Ayrıca Windows işletim sistemi, oyun oynamak isteyen kullanıcılar için Mac bilgisayarlara göre çok daha fazla seçenek sunmasıyla dikkat çeker.

MacOS işletim sistemine sahip bilgisayarlar, Windows'ta olduğu kadar oyun imkânı sunmasa da daha güvenli kullanıcı deneyimi vadetmektedir. macOS Catalina sürümüyle birçok yeniliği beraberinde getiren Apple, iOS işletim sistemine sahip diğer cihazlarla uyumlu olmasıyla da çok fazla tercih edilmektedir.

Bilgisayar Ekran Boyutu ve Çözünürlüğü Nasıl Olmalı?

Taşınabilirliğe önem veriyorsanız ve hangi laptopu almalıyım diye düşünüyorsanız küçük ekran boyutuna sahip modelleri tercih edebilirsiniz. Ekran boyutları 14 inçten küçük olan laptoplar kullanıcısına taşınabilirlik ve kolay kullanım imkânı sunar. Günlük kullanım için laptop almak isteyen kullanıcılar için 15-16 inç notebook modelleri ideal olacaktır. Oyun için gaming laptop arayan kullanıcılara yönelik 17 inç düzeyinde ekran sunan modeller de dikkat çekmektedir. Masaüstü bilgisayarlar için monitör arıyorsanız boyuttan ziyade diğer özellikleri önem taşıyacaktır. Genellikle 19-27 inç arasında sıralanan masaüstü bilgisayar monitörleri; IPS panel, 1 ms'ye kadar gecikme süresi, yüksek Hz yenileme hızı ve güncel bağlantı destekleri (Freesync vs.) ile öne çıkar. Geniş ürün seçenekleri arasında bütçenize uygun bir monitörü seçebilirsiniz.

Ekran çözünürlüğü ise ekran boyutuyla orantılı olarak değişmektedir. 15-16 inç ve altı dizüstü bilgisayar modelleri için 1366x768 piksel çözünürlüğe sahip bilgisayarlar yeterli olacaktır. Full HD (1080p) ve üstü ekranlar ise hem yüksek görüntü kalitesi hem de kullanım zevki açısından daha iyi olacaktır. Masaüstü bilgisayarlar için en üst seviyede 4K çözünürlüklü, 1 ms gecikme süreli ve 240 Hz monitörler öne çıkmaktadır.

Donanım Özellikleri Ne Olmalı?

Bir bilgisayarın performansını donanım özellikleri belirlerken hızını ise bilgisayarda yer alan işlemci belirler. Hem Intel hem de AMD, farklı işlemci modelleri ile kullanıcılara pek çok seçenek sunmaktadır. Bu işlemci modellerinin saat hızı ise GHz olarak ölçülür ve bilgisayarın hızlı işlem yapmasında önemli rol oynar. Dizüstü bilgisayarlar için 1 GHz saat hızından başlayan mobil işlemciler kullanılırken masaüstü bilgisayarlarda 4.5 GHz'i aşan hızlarda işlemciler yer alabilir. İşlemcilerin ayrıca kaç çekirdekli olduğuna göre yaptığı işlemlerin hızı, dolayısıyla bilgisayarın performansı da etkilenmektedir. Üst düzey bir bilgisayar arayanlar için 16 çekirdeğe varan işlemciler ön plana çıkarken, 2 ya da 4 çekirdekli işlemciler ise gündelik kullanımda fazlasıyla yeterli olmaktadır.

Bilgisayarın sahip olduğu bellek (RAM) miktarı arka planda daha fazla işlem yapılmasına izin verir. Günlük kullanım için 4 GB RAM miktarı bile fazla olabilir. Ancak video düzenleme gibi daha ağır işlemler için bilgisayar almak isteyen kullanıcıların en az 8 GB RAM tercih etmeleri gerekmektedir. Bilgisayarı kullanım şeklinize göre RAM miktarını uzun vadede artırıp azaltabilirsiniz.

Bilgisayarda bulunan ekran kartı özellikle oyun tutkunları için büyük önem taşıyor. Ekran kartı tarafında ise NVIDIA GeForce ve AMD Radeon serisi ürünler dikkat çekiyor. Yüksek grafik kalitesi isteyen oyunlar, render çalışmaları ve 3 boyutlu modelleme gibi grafik gücü isteyen işlemler için NVIDIA GeForce RTX serisi ya da AMD Radeon 5000 serisi güncel ekran kartlarını tercih edebilirsiniz. Bunun yanı sıra günlük kullanıma yönelik işlemlerde ise Intel'in işlemci içersinde gelen HD Graphics grafik arabirimi ya da AMD APU işlemcilerini kullanabilirsiniz.

Depolama alanı da son yıllarda sürekli gelişen bilgisayar birimleri arasında yer aldı. Masaüstü ya da dizüstü fark etmeksizin yeni çıkan bilgisayar modellerinin çoğunda SSD adı verilen katı hal diskleri kullanılıyor. Özellikle hız ve verimlilik bakımından geleneksel HDD modellerine göre büyük bir üstünlük sağlayan SSD'ler, 120 GB kapasiteden başlayarak 1 TB düzeyine kadar ulaşıyor. Ayrıca M.2 desteği sunan SSD modelleri, uyumlu anakartlar ile beraber kullanıldığında saniyede 3000 MB'a varan veri okuma hızları sunuyor. SSD'nin yanı sıra daha düşük bütçeli bir sistem arayışındaysanız 500 GB ya da 1 TB kapasite sunan HDD ürünlerini de tercih edebilirsiniz.

Laptop Ağırlığı Ne Kadar Olmalıdır?

Ağırlık arttıkça taşınabilirlik azalacağı için kullanıcıların laptop tercihlerinde ağırlık konusunun büyük önemi bulunmaktadır. Taşınabilirlik açısından en iyi dizüstü bilgisayar modelleri genellikle 1.5 kg altında olanlardır. Ultrabook olarak adlandırılan ince laptop modelleri, hafif olmaları ile her yere taşınabilmekte ve sürekli hareket halinde olan kişiler için ideal seçenek olmaktadır. Özellikle üniversite öğrencileri ve sık sık sunum yapanlar daha küçük ve daha hafif modelleri tercih etmektedir. Günlük kullanım için ise 2-3 kg ağırlığa sahip dizüstü bilgisayarlar yeterli olmaktadır. Daha üst seviye kullanıma yönelik oyun bilgisayarları ise 3 kg değerinin biraz üzerinde bir ağırlığa sahiptir.

Masaüstü bilgisayarlar ise dizüstü bilgisayarlar kadar sık taşınmadığı için ağırlık konusunda biraz daha esnek davranıyor. Dolu bir kasa ortalama olarak 5 kg civarında bir ağırlığa sahipken, bu ağırlık kasa malzemesi ve içerisinde yapılan modifikasyonlara göre değişkenlik gösteriyor.

Hangi Bağlantı Türleri Olmalı?

Bilgisayarların diğer cihazlara ve aygıtlara bağlanabilmesi için hangi bağlantı türlerini desteklediğini bilmek oldukça önemlidir. Günümüzde USB 3.1 ve USB 3.0 bağlantı girişleri yüksek aktarım hızı sundukları için sıkça tercih ediliyor. Yeni nesil MacBook'larda ThunderBolt teknolojisinin yanı sıra USB Type-C formatındaki bağlantı girişleri de bulunuyor. Ayrıca görüntü aktarımı için HDMI, DisplayPort, VGA ve DVI gibi güncel çözümler de öne çıkıyor.

Masaüstü bilgisayarlarda kullanılan çeşitli bağlantı türleri de ekran ve veri transferi haricindeki unsurları ciddi olarak etkiliyor. İnternet için kablosuz bağlantı desteği, Gigabit ethernet bağlantısı gibi bağlantı desteklerinin yanı sıra mikrofon ve hoparlör bağlantısı da ses teknolojilerinin geliştiği bu dönemde öne çıkıyor.

Son Teknoloji Bilgisayar Özellikleri Neler?

Günümüzde hem laptoplar hem de masaüstü bilgisayarlar kullanıcılarına pek çok güçlü özellik sunuyor. Güçlü işlemciler ve ekran kartlarının yanı sıra yüksek RAM ve depolama alanı seçenekleri dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra bazı dizüstü bilgisayarlar 360 derece dönebilen ekranları sayesinde bir tablete kolaylıkla dönüşebiliyor. Ayrıca dokunmatik ekran ve kalem desteği ile tam bir not aracı olabiliyor. Parmak izi okuyucu, mekanik RGB klavye gibi özellikler de yine dikkat çeken detaylar arasında yer alıyor.

Masaüstü bilgisayarların performansını yüksek tutmak adına sıvı soğutma sistemleri tercih edilebiliyor. Geleneksel fanlı soğutmaya göre bileşenleri daha serin tutan teknoloji, genellikle yüksek fiyat seviyeli masaüstü bilgisayar modellerinde görülüyor.

Enerji Tüketimine Göre Nasıl Seçim Yapılmalı?

Laptopların batarya ömürleri, uygun şekilde şarj edilmedikleri zaman kısalır ve bir süre sonra yeterli olmamaya başlar. Lityum iyon bataryalar kullanan laptopların sağladığı kullanım süresi, sahip oldukları batarya kapasitesi ve enerji tüketimine göre değişkenlik gösterir. Günümüzde güçlü teknik özelliklere sahip taşınabilir bilgisayarlar da uzun kullanım süresi sunmaktadır. Bu yüzden laptopların batarya ile ne kadar kullanım süresi sunduğuna ve şarj süresine mutlaka bakılmalıdır.

Masaüstü bilgisayarlarda ise herhangi bir batarya bulunmadığı için güç kaynağı (PSU) önem arz etmektedir. Yüksek Watt değerine sahip güç kaynaklarının yüksek enerji tüketimine sahip olduğu düşünülse de günümüzde bu tür ürünler yüksek verimlilik sunmaktadır. 80+ verimlilik sertifikası bulunan güç kaynakları hem standart güç kaynaklarına göre daha az güç tüketmekte, hem de tükettiği gücü verimli bir şekilde kullanmaktadır.

Gelelim asıl konumuza bir öğretmen bilgisayar alırken nelere dikkat etmelidir ?

- Bilgisayar ihtiyaçlarına ve kullanımına uygun olmalıdır.

- Bütçe çerçevesinde olmalıdır.

- İçerisinde mutlaka World , Excel , PowerPoint gibi yazılımlar bulunmalıdır.

- Uzaktan eğitim programlarına katılabilmek için , mikrofon, kamera, yazıcı gibi dış

  donanımsal parçaları olması gerekir.

- Bilgisayar yeterince hızlı ve güçlü olmalıdır. Bu da Ram hızı en az 16 gb ve üstü

  olmalıdır.

- Ekran kartı çözünürlüğü ihtiyaçları karşılayacak nitelikte olmalıdır. 

- Hard disk kapasitesi en az 1 terabayt olmalıdır.

- İşlemcisi core i7 olmalıdır.

- İşlemcisi minimum 4 çekirdek olmalıdır.

- Kasanın ısınmasını engelleyecek kablo yönetim sistemi olmalıdır.

- Cihazın ses kalitesi iyi olmalıdır.

- Gereken donanımlar ( mouse, klavye , hoparlör vb... ) kaliteli olmalı ve mümkünse 

  kablosuz olmalıdır.


Alıntıdan yararlandığım kaynak :

https://www.googleadservices.com/pagead/aclk?sa=L&ai=DChcSEwjW-qCLoZPtAhWY4ncKHei7DiIYABAAGgJlZg&ohost=www.google.com&cid=CAESQOD2GtP5CCy5_Dsj8AYMkCo_j0XGYpnMr_qHBwKR8n5JDkv2tLbdV7fZqi1otzBZ1YtrsfK3cJy5s1q10wBp-tg&sig=AOD64_1xcrZf_sodwtGnjtf74sEB7sdWuQ&q&adurl&ved=2ahUKEwiikZaLoZPtAhUR3aQKHYkRCKMQ0Qx6BAgbEAE

Ve  kendime ait yazılarım 






Pazartesi 09 2020

Bilgi teknolojisi ve geleceğin meslekleri

                                                   1.  Bilgi teknolojisi nedir ?

Bilgi teknolojisi ( İT) ,genellikle işletme  veya başka bir girişim bağlamında veri veya bilgi depolamak,  almak , iletmek,  çalışmak ve işlemek için bilgisayarın uygulanmasıdır.
Bilgi teknolojisi,  iletişim teknolojisinin ( İCT)
bir  alt kümesi olarak düşünülür. 

Bilgi teknolojisi işlerin daha pratik,  verimli ve sistematik ilerlemesini sağlamak için yeni araçlar üretir. Bilgiye dayalıdır.  Veriler,  uygulamalar, depolama alanları ve sunucular gibi birçok katmanda oluşur. Ülkelerinin ekonomik gelişimini sağlar ve büyümesine yardımcı olur kısacası bilgi teknolojileri hayatımızın nerdeyse tamamını oluşturan bilgiye  dayalı teknolojik gelişimlerdir. 

Bilişim teknolojileri geliştikten sonra,  kurum ve kuruluşlarda bu alanı yönetecek bir departmana ihtiyaç doğmuştur. Bunun için de bilgi işlem birimi oluşturularak, sanal ortamda hizmetlerin kolay ve çabuk ilerlemesi sağlanmıştır. Bu birim kurum ya da kuruluşun yazılım ve bilişim işlerini yapmak, sorun sırasında sıkıntıyı bulup gidermek, şirket analizlerini çıkarmak ve sistemi geliştirmekle yükümlüdür. Okul, hastane, devlet kurumları veya aklınıza gelebilecek birçok özel kuruluşta bulunmaktadır.

Birimdeki tüm işlemleri bilgi işlem elemanı yapmaktadır.  Bilgi işlem bu bölümün genel adıdır. Kendi içinde veri tabanı yöneticiliği, bilgisayar programcılığı ve bilgi güvenliği analisti gibi bölümlere ayrılmaktadır. Bilgi yönetimi ve sistemi sağlayan bilgi işlem elemanı, bilgisayar üzerine geliştirilmiş yazılımları, office programlarını, windows server ve bilgisayar donanımları gibi konularda uzmanlık kazanmış olması gerekir. 


                                2. Bilgi teknolojilerinde  en fazla tercih edilen meslekler ?

Aslında bilgi teknolojileri tek bir meslek olarak değil meslek bölümlerinden oluşmaktadır.  Bilgisayar programcılığı, veri tabanı yöneticiliği,  bilgi güvenliği analisti gibi birçok bölüm mevcuttur. 

Son 100 yılda meydana gelen teknolojik gelişmelerin, geri kalan bütün tarihsel süreçtekinden daha fazla olduğunu biliyor muydunuz? Evet, teknoloji inanılmaz bir hızla koşuyor ve bu hızıyla bazı meslekleri arka sıralara itiyor. Üstelik bu durumda sadece teknoloji değil; bilimsel, sosyal, kültürel, çevresel ve ekonomik gelişmeler de oldukça etkili.
Her geçen gün, adını daha önce duymadığımız yepyeni teknolojilerle, yapay zeka kavramları ile karşılaşıyor ve bu teknolojiden nasibini almış cihazlarla tanışıyoruz. Biz, bu teknoloji ve cihazlarla tanışıp haşır-neşir olurken; bazı meslekler de “Elveda” diyerek bavulunu toplayıp bilinmeze doğru yol alıyor. 

1- Aktüerya Uzmanı:

Aktüer ya da aktüerya uzmanı olarak bilinen bu meslek grubundaki kişiler, finansal açıdan risk değerlendirmesi yapan, buna bağlı çözüm yolları geliştiren ve geliştirdiği önerileri sunarak uzun vadede ortaya çıkabilecek neticeleri analiz eder. Bu değerlendirmeleri yaparken; ölüm, yaralanma, hastalanma, sakatlanma ya da emeklilik gibi durumların yanında hırsızlık, kazalar, deprem, sel ya da yangın gibi afetleri de içine alan bir risk değerlendirmesi yapar. Risk analizi sonucunda ise finansal kayıpları engelleme ya da en aza indirme yolunda bazı adımlar atılmasını sağlar.

2- Epidemiyolog:

Epidemiyologlar, içinde bulunulan toplumda ortaya çıkabilecek hastalıkların yanında, buna bağlı sağlık koşulları ve kazaların araştırma sürecini başından sonuna kadar yürüten kişilerdir. Çalışma esnasında olayın görülme sıklığı, yeri ve şekli gibi birçok kıstası kullanarak analiz yaparlar. Bu analiz sonucunda elde edilen bilgiler ışığında yeni önlemler alınmasına ve yol haritası oluşturulmasına katkı sunarlar.

3- Mobil Uygulama ve Oyun Geliştiricisi:

Bu meslek grubunda yer alanları artık hayatımızda daha sık görüyoruz ama çok daha fazla göreceğimizi de söylemek mümkün. Mobil uygulama ya da oyun geliştirenler; alışverişten oyuna, güvenlikten bankacılık işlemlerine, sağlıktan müzik dinlemeye kadar birçok farklı alanda hizmet sağlarlar.

4- Finansal Yönetici:

Finans yöneticiler, adı üstünde; finansal işlemlerin hazırlanması ve yönetilmesi süreçlerinde uzmandır. Bir şirket ya da kurumun finansal süreçlerini yöneten çalışanın, şirket açısından önemi büyüktür. Finans sektörünün gelecekte çok daha büyük bir hale geleceğini hesaba katarsak finansal yöneticilerin de aranan insanlar olacağını söyleyebiliriz.

5- Endüstriyel Veri Bilimci:

Endüstriyel anlamda verilerin toparlanması ve bu veriler ışığında analizler yapılmasını, üretim süreçlerinin daha doğru ve nitelikli yönetilmesini olanaklı kılan endüstriyel veri bilimciler; özellikle online alışverişin yükselmesi sebebiyle geleceğin popüler meslekleri içinde yer alacaklar.

Endüstriyel Veri Bilimci

6- Robot Koordinasyon Uzmanı:

Günümüzde, üretim süreçlerinde robotlar kullanılıyor ve robot kullanım oranı günden güne artıyor. Dolayısıyla robotlar, yepyeni mesleklerle tanışmamıza neden olacak. Geleceğin meslekleri arasında en popüler olacaklardan biri ise robot koordinasyon uzmanıdır. Bu uzmanlar, robotların onarımlarını ve bakımının yanında etkili çalışma prensiplerini gözden geçirirler. Böylece robotlara yepyeni beceriler kazandırılabilmektedir.

Robot Koordinasyon Uzmanı


7- IoT Uzmanı:

Nesnelerin interneti olarak bilinen kavramdan haberiniz var mı? IoT olarak kısaltılan bu kavram, etrafımızdaki neredeyse bütün her şeyin internete bağlı olarak işlem görmesini ifade ediyor. Yani, akıllı binalarda yer alan klimalar, alarm sistemleri, güvenlik kameraları ve diğer birçok şey, nesnelerin interneti için başlangıç aşaması. Yakın gelecekte bütün elektronik aygıtları, uzaktan bile olsa internet bağlantısı sayesinde yönetebileceğiz. Dolayısıyla bu alanda çalışacak yetişmiş insanlara ihtiyaç olacak.


8- Veri Dedektifi:

Veri dedektifleri, nesnelerin interneti adı verilen teknolojiden ve internet ağlarından elde edilen bilgileri çözümleyerek ilgili kişi ya da kurumlara aktaracak. Çeşitli şirketler, doğru pazarı analiz edebilmek için bu teknolojiden yararlanıyor ve ürün ya da hizmet satışı için buna hatırı sayılır zaman ve para harcıyorlar. İşte veri dedektifliği sayesinde harcanan zaman ve parada tasarrufa gidilebileceğinden bu mesleği geleceğin meslekleri arasında yer alacağını söyleyebiliriz.

Veri Dedektifi

9- Veri Güvenliği Uzmanı:

Ebeveynler; hem kendilerini hem de çocuklarını internet ve teknolojinin beraberinde getirdiği istenmeyen sonuçlara karşı korumak için, gelecekte daha çok çaba sarf edecekler. Yakın gelecekte daha sık siber saldırı ifadesini duyacağımıza inanılıyor. Bu tip saldırılar için önleyici çalışmalar yapmak, önemli bilgileri gizlemek ya da gerekli görüldüğü koşullarda ortadan kaldırmak veri güvenliği uzmanlarının işi olacak.

Veri Güvenliği Uzmanı

10- Akıllı Şehir Uzmanı:

Akıllı evler kadar, akıllı şehirler de artık hayatımızın merkezine yerleşmek üzere. Gelecekte, şehirlerin, sayıları milyonları bulan sensörler (alıcılar) ile donatılması bekleniyor. Bu sensörler elektrik, internet, su, doğalgaz, atık gibi birçok işlem için kullanılacak. Dolayısıyla olası arızalarda görsel zeka yönünden şanslı olan akıllı şehir uzmanlarına büyük görev düşecek.

akıllı şehir uzmanı

11- Yapay Zeka Uzmanı:

Yapay zeka, sizi korkutmasın! Yakın gelecekte sağlık, teknoloji, üretim gibi alanlar başta olmak üzere birçok farklı yerde yapay zekanın nimetlerinden faydalanmaya başlayacağız. Buna bağlı olarak da yapay zeka alanında uzmanlara ihtiyaç olacak.

Yapay Zeka Uzmanı

12- İklim (Hava Durumu Kontrol) Mühendisi:

Çeşitli faktörlere bağlı olarak meydana gelen iklim felaketleri; seller, kuraklıklar ve orman yangınları sebebiyle iklim bilimine olan ihtiyaç artıyor. Hava durumunu ve iklimleri inceleyen, buna bağlı çözüm yolları üreten iklim biliminin önemi bu tip felaketlerle iyice anlaşılmaya başlandı. Dolayısıyla hava durumu kontrol mühendisliği de yeni çağın en popüler meslekleri ya da bir başka deyişle geleceğin meslekleri arasında yerini çoktan aldı bile. Küresel ısınmanın olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak ya da hafifletmek için hava durumu kontrol mühendislerine tüm insanlığın ihtiyacı olacak.

İklim (Hava Durumu Kontrol) Mühendisi

13- Sentetik Biyoloji Uzmanı:

Dünyada en önemli besin maddelerinden biri kırmızı et, beyaz et ve balık. Bunların sınırlı kaynaklar olduğunu düşünürsek beslenme zincirinde insanlığı ne derece büyük bir tehlikenin beklediğini de az çok tahmin edebiliriz. Sentetik biyoloji alanında faaliyet gösteren uzmanlar, laboratuvar koşullarında yapay et üretebiliyor. Böylece herhangi bir hayvanın öldürülmesine de gerek kalmıyor. Her geçen gün vegan ve vejetaryen sayısının hızla arttığını da hesaba katarsak sentetik biyoloji uzmanlığının ne kadar revaçta olacağını net olarak görebiliriz. Üstelik et üretimi, işin sadece küçük bir kısmı. Bu bilim dalı sayesinde uzmanlar, birçok canlı organizmayı yapay yollarla üretebiliyor olacak.

Sentetik Biyoloji Uzmanı

14- Gelecekte Popüler Olacak Diğer Meslekler:

En çok para kazandıracak ya da popüler olacak mesleklerin hepsini net olarak saptayabilmek pek mümkün görünmüyor ancak, bazı meslek gruplarının bu alanda yükseleceğini net olarak ifade edebiliriz. Şimdi gelin, geleceğin popüler meslekleri olacağı düşünülen iş kollarına biraz daha göz atalım:


15 - Yazılım Geliştirme Uzmanlığı

Bilişim teknolojileri sözlüğü Webopedia’ya göre bir yazılım geliştirici sıklıkla bir programcı olarak karıştırılıyor ancak ikisi birbirinden tamamen farklı disiplinler. Bir programcı, programı çalıştıran kodları oluştururken, yazılım geliştirici ise programcının uyguladığı tasarımları yaratıyor.

Bilgisayar programlarının ardındaki yaratıcı akıllar da diyebileceğimiz yazılım geliştiricilerden bazıları kullanıcıların bir bilgisayarda ya da başka bir aygıtta belirli görevleri yapmalarını sağlayan kelime işlemci ve oyun gibi uygulamaları tasarlar. Bazıları ise cihazları veya kontrol ağlarını çalıştıran temel sistemleri geliştirir.

Yazılım geliştiricilerin genellikle bilgisayar bilimleri, yazılım mühendisliği veya ilgili bir alanda lisans derecesi vardır. Matematik alanı da bir derece olarak kabul edilebilir. Bilgisayar bilimi bu alanlar arasında en yaygın olanıdır, çünkü geniş bir konu yelpazesine sahiptir. Öğrenciler iş hayatına kendilerini daha iyi hazırlamak için bir yazılım şirketinde staj yapabilir ya da sertfika programlarına katılarak bilgilerini pekiştirebilirler.


16. PMP Proje Yöneticisi (Project Management Professional)

Bir yazılım projesini planlama aşamasından uygulama aşamasına kadar denetleyen bu geliştiricilere Bilgi Teknolojisi (BT) Proje Yöneticisi de denir. Bu kişiler projenin ilerlemesini, kritik tarihleri ve standartları maliyet hedeflerini karşılayıp karşılamadığından emin olmak için takip ederler. Bir şirketin BT politikalarını planlayan ve yönlendiren proje yöneticileri, bilgisayar ve bilgi sistemleri yöneticileri profilinde yer almaktadır.

Her geçen gün daha önemli hale gelen PMP proje Yöneticisi yetkinliği, sertifikasyon programları ile edinilir. Bu sertifika, Project Management Institue tarafından verilen ve proje yönetimi konusunda ülkemizde ve dünyada en önemli sertifikadır. Sertifikayı kazanabilmek için eğitim alan kişiler bilgi birikimini ve tecrübelerini ölçmeye yönelik bir sınava girerler.

IT alanında gelişmiş ülkelerde proje yöneticisi arayan şirketler, genellikle adaylarda sertifikayı bir şart olarak belirler. Ülkemizde de proje yönetimi konusunda şirketlerdeki ihtiyaç arttıkça proje yöneticileri için bu sertifika bir zorunluluk haline gelecek gibi görünüyor.

17. iOS ve Android Mobil Yazılım Uzmanlıkları

Akıllı telefonlarının kullanımının son zamanlarda nasıl bir hızla arttığına hepimiz şahit oluyoruz. Geleceğin mobil dünyasında da şuan olduğu gibi mobil yazılımlar oldukça önemli olacak, dolayısıyla Mobil Yazılım Uzmanlığı da en popüler meslekler arasında yer almaya devam edecek.

Çoğu şirket artık web sitelerini ve hizmetlerini mobil kullanıma uyarlamak için yetenekli mobil geliştiricilere ihtiyaç duyuyor. Genellikle şirketler ve girişimler ürün ve hizmetlerini en büyük iki platforma uyarlıyor: iOS ve Android.

Hem iOS hem de Android uzmanlıkları çok arananlar olsa da, araştırmalara göre işverenler Android geliştiricileri diğer profesyonellerden çok daha hızlı ve daha sık işe alıyor. Fakat bu durum Android işletim sisteminin daha başarılı olduğu izlenimi vermemeli. Bunun sebebi Android destekli mobil cihazların popülerlik kazanması sonucu küresel Pazar payında Android’in payının hakim olması.

Her şekilde hem iOS Mobil Yazılım Uzmanlığı hem de Android Mobil Yazılım Uzmanlığı’nın popüler meslekler arasında yer aldığını söyleyebiliriz. Bu alanlarda becerilerinizi güçlendirmeniz, büyük kariyer fırsatları oluşturabilir.

18. Oracle Veritabanı Uzmanlığı (DBA)

Oracle dünyanın en önemli veri tabanlarından biri ve birçok büyük şirket Oracle veri tabanı ile çalışıyor. Oracle, veri tabanları arasında en kompleks olanlardan ve uluslar arası geçerliliği bulunuyor. Veri tabanının güvenliğini sağlayan, gerekli düzenlemeleri, kurulumları, hesaplamaları, yedeklemeleri ve benzeri çalışmaları yapan kişilere ise Oracle Veritabanı Uzmanı deniyor.

Oracle Database Admin de denilen bu uzmanlar, belirli eğitimlerden geçerek yetkinlik kazanabilir. Eğitimler Introduction to SQLDatabase Administration I ve Database Administration II olmak üzere üç aşamadan oluşur. Bu eğitimleri alan kişiler periyodik olarak düzenlenen sınavlardan geçip, uzman olarak iş hayatına başlayabilir.

Türkiye’de Oracle Database Uzmanlarının sayısı oldukça az olduğundan, genellikle kolay iş bulabilir ve oldukça yüksek maaş alırlar.

19. Kurumsal Mimari Uzmanlğı

Enterprise Archited yani Kurumsal Mimari Uzmanları iş birimleri ile IT departmanı arasındaki anlayış farkını kapatan, şirtketin stratejilerini, hedeflerini ve önceliklerini IT tarafına doğru bir şekilde aktaran kişilerdir. Ayrıca IT tarafında ayrılan bütçenin iş hedefi doğrultusunda maksimize edilmesini sağlarlar.

Türkiye’de teknolojiye en çok yatırım yapan sektörün finans ve telekominikasyon olduğunu düşünecek olursak, kurumsal mimari ihtiyacının da teknolojinin ilerlemesi ile birlikte gün geçtikçe arttığını görebiliriz. Teknolojiye ayrılan bütçenin doğru kullanılması ve başarısızlığın önüne geçilmesi için de şirketlerin Kurumsal Mimari Uzmanları ile çalışmaları önemli hale geliyor.

Kurumsal mimarı uzmanları  olmak için bilgisayar, elektrik-elektronik mühendisleri gibi lisans dereceleri daha fazla tercih ediliyor. Bu alandaki eğitimler yetkinlik kazanmak isteyenlerin yanı sıra, bu alanda çalışan uzmanların da bilgilerini ilerletmeleri amacıyla açılabiliyor.

20. Teknik Destek Uzmanlığı

Bilişim alanındaki en gözde mesleklerden biri de. Teknik Destek Uzmanlığı. Bu kişiler müşterilerin soruları, endişeleri ve önerilerini değerlendirerek şirketin ürün ve hizmetleri ile ilgili kaygılarını ortadan kaldıracak çalışmalar yaparlar. Ayrıca satış, üretim ve operasyonlar gibi şirket içindeki diğer departmanlara teknik destek verirler. Sağlıktan telekominasyona kadar çeşitli sektörlerde çalışabilirler. Şirketin ürettiği ve geliştirdiği ürünlerle ilgili sorunlara çözüm bulurlar, müşterilerin teknik sorunlarını çözüme ulaştırırlar.

Teknik alanda lisans veya önlisans dereceği olan kişiler gerekli eğitimleri alarak. Teknik destek Uzmanı olabilirler. Eğitim gereksinimleri çalışılan sektöre göre değişiklik gösterebilir. Ürün güncellemeleri ve yeni teknolojileri öğrenen bu kişiler, uzmanlaştığı alanda kolaylıkla iş bulabilir.

21. İşletim Sistemi Yöneticiliği

Bilgisayarlarda bulunan, donanım kaynaklarını yöneten veçeşitli uygulama yazılımları için yaygın servisleri sağlayan yazılımlar bütününe işletim sistemi denir. Windows, Mac OS X, Linux ve yerli işletim sistemimiz Pardus bu yazılımlara örnek olarak gösterilebilir. Mobilde ise en bilinen işletim sistemleri iOS ve Android’tir.

İşletim Sistemi Yöneticileri uzman olduğu işletim sistemi üzerinde yönetim sağlayacak düzeyde yetkinliğe sahiptir. Sistem analizlerini yapma, sistem güvenliğini sağlama, sistemde oluşabilecek hataları giderme gibi işlemlerden sorumludur.

İyi bir İşletim Sistemi Yöneticisi olmak için öncelikle bir işletim sisteminde uzman olmak gerekir. Alınan eğitimlerle birlikte o sistemin gerekli kontrollerini sağlama, açıklarını bulma ve diğer birçok konuda yetkin hale gelinebilir.

22. Sistem, Ağ ve Güvenlik Uzmanlığı

Bilgisayar ve Ağ Sistemleri Yöneticisi ya da Sistem ve Network Uzmanı da denilen bu kişiler, şirketlerin bilişim departmanlarında sistem ve ağ güvenliğini sağlar. Ofis bağlantılarının kurulumu, ayarlanması, işletilmesi ve ortaya çıkabilecek problemlerin çözümünden sorumlu olurlar.

Sistem ve network alanında çalışacak olanların yeterli seviyede mesleki yetkinlik kazanması gerekir. Bu alanda gerçekleştirilen sertifika programları ile çeşitli eğitimleri alarak, şirketlerin ilgili departmanlarına iş başvurusu yapabilirler. Türkiye genelinde bu alanda önemli bir ihtiyaç olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, Sistem ve Network Uzmanlarının kariyer yolunun açık olduğunu ve maaşların tatmin edici seviyede yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

23. Beyaz Şapkalı Hacker

Günümüzde siber güvenlik her zamankinden daha önemli hale geldi. Artık günlük hayatta kullandığımız birçok cihaz internete bağlanabiliyor. Dolayısıyla kötü amaçlı yazılımlar tarafından hack’lenmeye oldukça açık hale geliyor. Bu nedenle kamu kurumları ve şirketler . Beyaz şapkalı hacker ’lar ile çalışarak, yazılımlarını daha güvenli hale getiriyor.

Sistemlerin açıklarını bulan ve bunları yetkililere bildiren. Beyaz şapkalı hacker ’lar,aynı zamanda bu açıkların kapatılmasına yardımcı olur. Beyaz şapkalı hacker  olmak için ağ, programlama, veri tabanı ve işletim sistemi konularında bilgi sahibi olmak gerekir. Eğer beyaz şapkalı  bir hacker olmak isterseniz, özellikle Linux işletim sistemini iyi öğrenmeli ve bu alandaki sertifika programlarına katılmalısınız.

24. Veritabanı Yöneticiliği / Programcılığı

Veritabanı Yöneticileri şirketlerin verilerini organize eder ve yönetir; işletme verilerinin doğru, kullanılabilir ve güvenli olmasını sağlar. Veritabanı Programcısı ise veritabanının mantıksal tasarımı ve sorgulanması işlerini yürütür. Bu nedenle şirketin başarısında önemli bir rol sahibidirler.

Günümüzde veritabanı sistemleri finans sektörü, otomotiv sanayisi, sağlık sistemleri, şirket yönetimi, iletişim sistemleri ve hava taşımacılığı gibi birçok alanda kullanılıyor. Bu sistemlerin tasarlanması, kurulması, konfigürasyonunun yapılması, sorgulanması ve güvenliği oldukça karmaşıktır. Bu nedenle Veritabanı Yöneticilerine ve Programcılarına ihtiyaç oldukça fazladır.

  • Genetik Uzmanı
  • Robot Mühendisi/Teknisyeni
  • 3D Yazıcı Uzmanı/Mühendisi
  • Giyilebilir Teknoloji Tasarımcısı
  • Veri Analizi Uzmanı
  • Geriatri Uzmanı
  • Gerontoloji Uzmanı
  • Dijital Yol Denetleyicisi
  • Alternatif Enerji Mühendisi/Teknisyeni
  • Yazılım Geliştirici
  • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı
  • Dijital İçerik Uzmanı
  • Bilgi Güvenliği Analisti
  • Biyomedikal Mühendisi
  • Dijital Rehabilitasyon Uzmanı
  • Blokchain Geliştiricisi
  • Drone Pilotu
  • Akıllı Bina Uzmanı
  • AR (Artırılmış Gerçeklik) Geliştiricisi
  • Kişisel Marka Danışmanı
  • Kentsel Tarım Uzmanı
  • Etik Uzmanı
  • VR (Sanal Gerçeklik) Geliştiricisi/Tasarımcısı
  • UX (Kullanıcı Deneyimi) Tasarımcısı

Geleceğin En Popüler ve Kazançlı Meslekleri?

Siber güvenlik, yapay zeka, 3D animasyon, veri madenciliği, nanoteknoloji… Bu kavramlar size yabancı gelebilir ama çocuğunuz için en popüler kavramlar arasında yer alacağını söyleyebiliriz. Hatta YÖK (Yükseköğretim Kurulu); büyük veri, veri madenciliği ve yapay zeka alanlarında lisans ve önlisans bölümlerininin açılacağını duyurdu.

Ülkemizdeki iş kollarında gerekli olan temel yetenek ve yetkinliklerin % 41’lik bir kısmının 2020’den sonra değişime uğrayacağına inanılıyor. Ayrıca yaygın bir kanıya göre; şu anda 7 yaşına kadar olan çocukların ileride çalışacakları mesleklerin en az yarısı henüz ortaya çıkmadı. Bu da demek oluyor ki, meslekler de büyük bir değişimden geçecek. Dolayısıyla yeni ve popüler mesleklerin neler olacağına geniş çerçeveli bir bakış atma zamanı geldi.

Çocukların, geleceğin mesleklerine adapte olabilmesi için ezbere bilgiler artık yeterli değil. Yeni meslekler için çocuklara kazandırılması gereken başlıca beceriler, analitik düşünme, problem çözme ve öğrenebilmeyi öğrenmedir.

Google’ın 1998’de kurulduğunu biliyor muydunuz? Peki ya Facebook’un 2004, Twitter’ın 2006, Instagram’ın ise 2010, yılında dünyaya “Merhaba” dediğini? Günümüzde bu platformları bilmeyen yok ama bundan çok kısa bir zaman önce hiçbiri yoktu. İşte, teknoloji ve internetin dört nala koşup, ağzımızı hayretten açık bıraktığı günümüz koşullarına ayak uydurmak ve meslek seçimini de buna göre yapmak artık zorunlu.


Geleceğin Mesleklerine Hazırlanmak için Çocuğunuz Neler Yapmalı?

Gelecek yıllarda popüler olma ihtimali yüksek meslekler için, çocuğunuzun bazı becerilerini geliştirmesi, sağlam bir temel atmasını sağlayacaktır. Öğrenme ve beceri edinme potansiyellerinin en yüksek olduğu yaşlarda, onu desteklemek ve doğru yönlendirmek ise sizin göreviniz. Geleceğin meslekleri için gereken becerileri dikkatlice okuyun.

          Yapay Zeka İş Hayatımızı   Nasıl Etkileyecek?


Gelecekte Hangi Mesleklere İhtiyaç Olmayacak?

Yapay zeka teknolojileri bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken; bir yandan da bazı mesleklerin gelecekteki varlığını tartışmalı hale getiriyor. Robot teknolojilerindeki ve yapay zeka alanındaki gelişmeler ile düşünebilen makinelerin ortaya çıkmasının; gelecek yıllarda bazı mesleklerdeki insan gücüne olan ihtiyacı yok edeceği öngörülüyor. Son teknoloji ile birlikte yeni iş olanakları hayatımıza girerken; mesleklerde de elbette ki değişimler olacak. Bazı meslekler tamamen yok olurken; bazıları ise gelişen teknoloji ile birlikte önemli dönüşümler yaşayacak.

Özellikle son 20 yılda teknoloji dünyasında yaşanan değişimler ve yenilikler kariyer planlarımızı da etkiledi. Artık doktorluk, mühendislik gibi klasik mesleklerin yanı sıra nano teknolojiler veya yapay zeka gibi farklı alanların da yer aldığı yeni mesleklere yöneliyoruz. Hatta bu yeni mesleklere yönelik üniversiteler dahi kuruldu. Örneğin artık sağlık sektöründe pek çok alanda nano teknolojiler kullanılacağı için tıpçıların da bu teknolojiyi kullanılacak yeterliliklere sahip olması gerekecek.  Yine bunun gibi, yapay zekanın insan kaynakları departmanında kullanılması için bu departmanda çalışan kişilerin, bu konuda eğitimli olması gerekecek.



Ara Kademe Yöneticiler Neden Yok Olacak?

Yapay zeka fabrikalarda ve otonom sistemlerde de kullanılacak. Bu durum ise önemli ölçüde verimlilik ve maliyet avantajı sağlayacak. Hatta pek çok angarya ve rutin işi de  yapay zeka teknolojisi üzerimizden alacak.

Yapay zekanın iş hayatında önemli bir etkisi de ara kademe yöneticiler için gerçekleşecek. Üst yönetimden aldıkları talimatları ve hedefleri alt hiyerarşide yer alan bireylere iletmekle görevli olan alt kademe yöneticilerin işlerini, artık sanal yöneticiler devralacak. Sanal yöneticiler karar alma mekanizmalarını daha hızlı hale getirecek ve aradaki hiyerarşiyi de hafifletecek. Bu sayede çalışanların performansları da gerçek zamanlı olarak takip edilebilecek.

İş hayatında gerçekleşecek tüm bu yeniliklerin ise insanları olumsuz etkilemeyeceği öngörülüyor. Çünkü insanlar bu sayede artık çok daha değerli işleri yapmak için görevlendiriliyor olacaklar. Teknik konularda eğitimli olan kişiler bu sistemleri geliştirirken; diğer birimler ise yapay zekanın yapamayacağı ve insanın emek, bilgi ve deneyiminin gerektiği çok daha değerli işleri üstlenebilecekler.

Gelecekte yapay zeka dünyasında ayakta kalacak 7 meslek


Yakın zamanda hemen her nesne internete bağlı hale gelecek. Otomobiller, otobüsler, yük taşıma araçları, gemiler sürücüsüz olacak, yapay zeka ile otonom çalışabilecek ve internete bağlı hale gelecekler. 20 yıl sonraki dünya bugünkünden çok farklı olacak. Dünya büyük bir hızla gelişirken ve önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde yapay zeka işlerimizin büyük kısmını yapmak için ciddi bir atağa kalkacakken gelecekte ayakta kalacak meslekler nelerdir? 

                      Yapay zeka  öğretmenlik mesleğini ilerde nasıl etkiler ?

Doğumdan başlayarak ölene kadar yaşamımız boyunca öğrenmemizin devam ettiğini hepimiz biliyoruz. Öğrenmenin sürekli ve pozitif bir işlem olduğunu ve bizim de buna bilerek veya bilmeyerek kaldığımızı söyleyebiliriz. Biz öğretmenlerin amacı;

Öğrencinin, mevcut ve gelecekte ki eğitsel gereksinimlerinin farkına varmasına ve öğrencini kendi fiziksel ve zihinsel yeteneklerinin,  sınırlarını yani " öğrenme profilini " keşfetmesine yardımcı olmamızı sağlamaktadır . Öğretmenlerin temel anlayışı; öğrenmeyi ve sürekli öğrenme yaklaşımları kazandırmak ve bilginin farklı kaynaklardan edinilmesini  hedef almak sürekli gelişimi öngören ve öğrenciyi merkeze alan eğitim anlayışı olması gerektiğidir. 

Bu nedenle bana göre bir öğretmenin yerini yapay zeka asla alamaz ve almamalıdır ama yapay zeka öğretmenlik mesleğine katkı sağlayabilir,  yardımcı olabilir ama bana göre tam anlamıyla yerini alamaz .

                                                            Büyük  veri nedir ?

Gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin kapsamında kabul edilen internet teknolojileri; web sayfaları, bloglar, sosyal medya uygulamaları, sensörler ve daha pek çok veri toplayan cihaz ve uygulamalar sayesinde her an bilimsel olan veya olmayan verileri toplar hale gelmiştir. Toplanan bu veriler, pazarlama, halkla ilişkiler, bankacılık, güvenlik vb. pek çok alanın yanında araştırmacıların yaptıkları araştırmalarda da kullanılabilir nitelik taşıyabilmektedir. Nitekim bu veri yığının değerinin anlaşılması sonucunda, bu veriyi toplama, işleme, kullanıcılara hazır hale getirme, erişime sunma, saklama, analiz etme gibi aşamalarda pek çok farklı teknikler de kullanılabilmektedir. Bu verilerin günümüzde hız, çeşitlilik, kapasite (hacim) açısından büyük artış göstermesi ve bu artışa teknolojinin de destek vererek, yeni çözümler üretmesi ile birlikte “Büyük Veri” kavramı ortaya çıkmıştır.

                                                                 Veri nedir? 

Çalışmamızın dayandığı kavram “veri”dir. Bu nedenle burada verinin bazı tanımları üzerinde durmak gerekir.

Şeker (22), veriyi, “Tanım itibariyle, herhangi bir işleme tabi tutulmadan, gözlem veya ölçüm yöntemleri ile ortamdan elde edilen her türlü değerdir” şeklinde tanımlamaktadır.Bir başka kaynağa göre veri, veri tabanında bulunan enformasyon için kullanılan genel bir terimdir (Prytherch 195).

Yılmaz (98) ise veriyi, “tek başına anlam ifade etmeyen veya kullanılamayan, bununla birlikte enformasyona ve bilgiye temel oluşturan ilişkilendirilmeye, gruplandırılmaya, yorumlanmaya, anlamlandırılmaya ve analiz edilmeye gereksinim duyulan ham bilgi” şeklinde tanımlamıştır.Veri, araştırmalardan, gözlemlerden, internetten, sosyal medyadan, sensörlerden vb. çok farklı ortamlardan elde edilen genel bir terimi ifade etmektedir. Veriler aşağıda verildiği gibi gruplara ayrılarak nitelendirilebilir (Jeffery 6):

• Yapılandırılmış, Yapılandırılmamış, Yarı yapılandırılmış

• Statik, dinamik, akan

• Güvenli / açık, özel / halka açık

• Ücretli / ücretsiz

• Açık hükümet verisi

• Açık veri

• Büyük veri

                                             Büyük Veri Kavramı nedir  ?

Verinin, günümüzde organizasyonlar için çok büyük avantajlar ve fırsatlar sunmakta olduğu daha önce belirtilmişti. 2012 yılında Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda tıpkı para, altın gibi varlıklara ek olarak, yeni bir ekonomik değer olarak “veri” den bahsedilmiştir. Bir değer olarak kabul edilmesine karşın, verinin ekonomik değerini bulmak oldukça zordur. Bir başka deyişle verinin kişi, kurum kuruluş vb.lerine ekonomik katkısını rakamlarla ifade edebilmek oldukça güçtür. 2011 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde 17 endüstri sektöründen 15’indeki şirket başına düşen veri miktarı, Birleşik Devletler Kongre Kütüphanesi’nin sakladığı 235 Terabayt veriden daha çoktur. Wal-Mart Mağazaları Şirketi, her saat bir milyondan fazla müşterinin veri işlemini veri tabanında saklamak zorunda kalmaktadır ve sakladığı veri miktarı 2,5 petabayta ulaşmıştır. Bu rakam KongreKütüphanesi’nin elinde bulundurduğu veri miktarının yaklaşık olarak 167 katıdır. Yine bunlara benzer olarak 2010 yılında 5 milyar cep telefonu kullanılmıştır ve 30 milyar adet Facebook içeriği paylaşılmıştır (Johnson 51-52).

Günümüzde pek çok kuruma yalnızca kendilerine ait operasyonel veri tabanları yetmemektedir. Dış kaynaklardan alınan verilerle çeşitli analizler yapılarak yeni bilgilerin üretilmesi ve bu bilgilerin kurum için süreçlerde kullanılması ihtiyacı doğmuştur. Yaygın olan ve alışılmış veri tabanı yönetim sistemleri ise dış kaynaklardan gelen bu verilerin kurum içi enformasyonun yönetiminde kullanılması konusunda yeterli desteği verememektedirler. Çünkü dış kaynaklardan alınan veriler hem kendi operasyonel veri tabanlarına kolaylıkla aktarılabilir nitelikte hem de yapılandırılmış durumda olmayabilir. Bu nedenle günümüzde pek çok büyük teknoloji şirketi büyük veri konusunda çok büyük yatırımlar yapmaktadır.


   Büyük veri genel olarak kullanılan programların saklama, yönetme ve işleme kapasitesinin ötesindeki veri kümelerini anlatmak için kullanılan bir terimdir. Büyük verinin devasa boyutları ile bundan fayda sağlamak için gereken analizlerin karmaşıklığının birleşmesi, yeni sınıf teknolojilerin ve bunları yönetecek araçların gelişmesine neden olmuştur. Aslında büyük veri, genelde, hem yönetilen verinin türünü, hem de onu depolamak ve işlemek için kullanılan teknolojiyi anlatmaktadır. Bu teknolojilerin büyük bir kısmı, Google, Amazon, Facebook ve LinkedIn vb. şirketlerin inanılmaz büyük sosyal medya verisi ile uğraşırlarken,kendileri için geliştirdikleri teknolojiden doğmuştur. Bu şirketler, doğası gereği, düşük maliyetli hazırda bulunan donanım ve açık kaynaklı yazılımlara önem vermektedirler (Cackett 14).

Büyük veri, genellikle birbirlerinden farklı veri kaynaklarından toplanan geniş veri dermelerinin analizi, işlenmesi ve depolanması ile ilgili bir alandır. Büyük veri çözümlerinin ve uygulamalarımın karakteristik, yani kendine özgü olması gerekmektedir. Geleneksel veri analizi işlemleri, depolama teknolojileri ve teknikleri yetersiz kalmaktadır. Spesifik olarak büyük veri, çoklu ilişkisiz veri kümelerinin birleştirilmesi, büyük miktarda yapısal olmayan verinin işlenmesi, gizli enformasyonun kısıtlı zaman içinde toplanması gibi farklı gereksinimlere işaret etmektir (Erl, Khattak ve Buhler 19).

Monino ve Sedkaoui (XI), terim olarak büyük veriyi, “büyük veri terimi, organizasyon için kullanılan verinin hacmi kritik seviyeye ulaştığında ve bunun için yeni teknolojik depolama, işlem ve kullanım yöntemleri yaklaşımları gerektiğindekullanılmaktadır” şeklinde tanımlamıştır. 

McKinsey Global Institute, 2011 yılında büyük veri kavramını, tipik ve 

geleneksel veri tabanı yazılımlarının yapamayacağı şekilde, bunların kabiliyetlerinin ötesinde, veri kümelerini alan, saklayan, yöneten, erişime sunan ve analiz eden araçları tanımlamak için kullanmıştır (Manyika, Chui ve Brown 1). Bu tanım,

konusu büyük veri olan Kord Davis ve Doug Patterson’ın (4), Ethics of Big Data gibi 

başka yayınlarda da kullanılmış olduğundan konu açısından önem taşımaktadır.

Gülle (581), “Büyük Veri ya da İçgörü” başlıklı yazısında büyük veriyi, kurum 

ve kuruluşların stratejilerinde öncelikli olarak yer alan “öngörü” modelinin yanı sıra 

“içgörü”ye de bir model olarak odaklanılmasının gerekli olduğu düşüncesini belirtmiştir. 

Ancak unutmamak gerekir ki, büyük verinin yalnızca verinin hacmi nedeniyle 

büyük olduğu söylenemez. Büyük verideki “büyük” kelimesi verinin işlenme 

sürecindeki önemini ve etkisini de kapsamaktadır. Açık veri ile bu miktar devamlı 

olarak artmıştır (Monino ve Sedkaoui XXXIV).

                                           Büyük veriyi etkileyen unsurlar ?

Görüldüğü üzere büyük veri tanımları çok büyük kesinlik taşımamaktadır. Belki büyük veri zamanla değişecek ve bugünün büyük verisi gelecekte aynı anlama gelmeyebilecektir. Bu yüzden büyük veri kavramının tanımlamasında yardımcı olması için genellikle verinin hacmi, hızı ve çeşitliliğini ifade eden “3 V” (volume, velocity, variety) notasyonu, yaygın olarak onu diğer veri türlerinden ayıran kavramlar olarak kullanılmaktadır. Nitekim büyük veri kavramının tanımlanmasındaki değişim günümüzde bile kendini göstermektedir. Literatürde 3V’ye “verinin değerini” (value) ekleyerek 4V ile tanımlayanlar da bulunmaktadır.   

                                  Büyük veri hangi iş kollarını etkileyecek ?

Silikon Vadisi standartlarına göre büyük veri ilişkili en çok aranan meslekler ve en çok para kazandıran meslekler nelerdir diye bakacak olursak;

                                              1. Veri Mühendisi

Veri Mühendisi; big data denilen büyük boyutlu veriler için veri tabanı ve veri işleme sistemleri geliştirir. Diğer görevleri ise şöyle sıralanabilir:

 

  • Sistem için veri işleme sistemi kurmak, test etmek, sürekliliğini sağlamak
  •  
  • Veri tabanı ve veri tabanı uygulaması alanında yöneticilik yapmak
  •  
  • Bağlı bulunduğu sisteme değer katmak için çeşitli büyük verileri analiz etmek
  •  
  • İlişkisel veri tabanlarını ve kaynak verilerini incelemek
  •  
  • Veri analizi yapmak, sistem için önemli olabilecek çıkarımlarda bulunmak
  •  
  • Yazılım geliştiricisi olarak çalışmalarda bulunmak
  •  
  • Mevcut durumu analiz etmek ve sistemin iş paketlerini öncelik sırasına koymak
  •  
  • Üst düzey yazılım tasarımlarını yapılandırmak
  •  
  • Bilgisayar başında uygulamalı olarak, geliştirilen yazılım sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik kullanıcı eğitimleri vermek
  •  
  • Eğitim materyallerini hedef kitlenin ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre hazırlamak, kullanıcı desteği vermek

Veri Mühendisi olmak için;

Üniversitelerin dört yıllık lisans eğitimi veren Bilgisayar ya da Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinden mezun olmak ya da Veri Analitiği, Veri Analitiği ve Yönetimi bölümlerinde Yüksek Lisans yapmak gerekmektedir.

                                                 2.Veri Mimarı

Veri Mimarı; verilerin toplandığı veri tabanının kurulmasını ve yönetilebilir hale getirilmesini sağlar.  

 Veri Mimarı olmak için;

Matematik, Geometri, İngilizce bilmek ve uluslararası yazım kurallarına hâkim olmak gerekmektedir. Bunlara ek olarak; temel tasarım bilgisi, görselleştirme yeteneği, temel yazılım bilgisi, sistem yönetimi, en az üç veri tabanı yönetim sistemi de gereklidir. Kendini geliştirmeye devam etmek, ilgili olabilecek alanlardaki güncel verileri takip etmek, ihtiyaç olan girişim projelerini hayata geçirmek de çok önemlidir.

 

                                   3. Veri Tabanı Yöneticisi

Veri Tabanı Yöneticisi; çalıştığı şirketin verilerini organize ederek yönetir, verilerin doğru kullanılmasını ve güvende olmasını sağlar; kurumsal veri tabanı içindeki satış, bordro, imalat gibi sistemleri yönetir. Diğer görevleri aşağıdaki gibidir:

 

  • İlişkisel olarak adlandırılan veri tabanı verilerini tasarlamak ve yapılandırmak
  •  
  • Kurumsal veri tabanı uygulamak ve yönetmek
  •  
  • Verilerin bütünlüğü ve kullanılabilirliğinden sorumlu olmak
  •  
  • Veri tabanı sunucularını tasarlamak, uygulamak, izlemek
  •  
  • Veri arşivleme çözümleri tasarlamak
  •  
  • Veri tabanı güvenliğini sağlamak
  •  
  • Şirket veri tabanını tasarlamak, geliştirmek
  •  
  • Veri sağlama ve uygulama planını yapmak, uygulamak
  •  
  • Veri tabanı bilgilerini farklı mobil cihazlara aktarmak
  •  
  • Farklı veri tabanı yöneticileri ile birlikte şirket veri tabanını tasarlamak, geliştirmek
  •  
  • İş kararını şekillendirmek için kurumsal veri analizi yapmak ve raporlamak
  •  
  • IBM DB2, Microsoft SQL Server, Oracle ve MySQL gibi önde giden veri tabanı yönetim sisteminde uzman olarak çalışmak
  •  
  • Veri akış diyagramları, fiziksel veri tabanı haritalarına ve varlık ilişkilerine veri tablosu parametresi üretmek

Veri Tabanı Yöneticisi olmak için;

Üniversitelerin Bilgisayar Bilimleri, Bilgisayar Bilgisi Sistemleri, Veri Tabanı Yönetimi, Bilgisayar Mühendisliği gibi alanlarından mezun olmak gerekmektedir.

                                     4. Veri Bilimcisi

Veri Bilimcisi; son yıllarda çok popülerdir. Bağlı olduğu şirket ya da kuruluşlar için değer yaratmak amacıyla, çeşitli büyük verileri analiz edip, dağınık halde bulunan verileri belli bir sistematiğe oturtur. Zengin veri kaynaklarını belirleyerek, bunları tamamlanmış diğer veri kaynaklarıyla birleştirir, elde ettiği sonucu düzenler, yönetim ile paylaşır, en doğru aksiyonun alınmasını sağlar, veri odaklı uygulamalar geliştirir. Görevleri arasında; çalıştıkları kurum ve kuruluşların yönetim ile karar alma süreçlerinde yer almak, performans ve kâr artışında rol oynamak, karar alma süreçlerinde yöneticilere ve yönetici birimlere “verileri doğru anlama, geleceğe ilişkin tahminlerde bulunma, en iyi sonuçları almaya yarayacak eylemlerde bulunma” konularında tavsiyeler vermek, çalışma alanlarına giren tüm verileri toplamak, ayıklamak, sınıflandırmak, kullanılır bir ürün haline getirmek yer almaktadır.


Veri Bilimcisi olmak için;

Belli bir bölüm şartı aranmamakla beraber; Yönetim Bilişim Sistemleri, Enformatik, Endüstri Mühendisliği, İşletme Mühendisliği, Matematik ve İstatistik bölümlerinden mezun olanlar bu işi tercih etmektedir çünkü Veri Bilimi; karmaşık problemleri analitik olarak anlamak ve çözmek için Bilgisayar Bilimleri, Matematik, İstatistik, İşletme Stratejisi gibi çeşitli alanların birleşimini kullanan çok disiplinli bir alandır. Veri Bilimcisi olarak kendini geliştiren, analitik düşünme yeteneğine sahip, inovatif ve fark yaratan bir bakış açısına sahip, ayrıntıları fark edebilen ve büyük resmi görebilen, elde ettiği verilere bakarak eğilimleri gözlemleyebilen, sözlü ve yazılı iletişimi gelişmiş kişiler bu alanda başarılı olabilirler.

                                     5. Veri Analiz Uzmanı

Veri Analiz Uzmanı; şirketteki dönemsel performans verilerini analiz eder, bunlara yönelik rapor ve sunum hazırlar, prim kazanımlarını tespit etmek amacıyla hesaplamalar yapar. Satış destek görevi çerçevesinde, satışı ilgilendiren konularda yükümlülükleri bulunur. Başlıca görevleri aşağıdaki gibidir:

 

  • Şirkette günlük, haftalık ya da aylık olarak rapor hazırlamak ve yorumlamak
  •  
  • Hazırlayıp yorumladığı raporları yönetici ile paylaşmak
  •  
  • Şirket için farklı analiz ve raporlar oluşturarak satış ekibini desteklemek
  •  
  • Şirkette bulunan birimlerin her türlü raporlama, analiz ve modelleme ihtiyaçlarını hazırlamak, takibini yapmak
  •  
  • SPSS yazılımını bilmek ve bu yazılımla çalışmak
  •  
  • Veri ihtiyaçları için gerekli iş desteğinin verilmesini sağlamak
  •  
  • İhtiyaca uygun veri projeleri hazırlamak ve sunmak
  •  
  • Yapılan analizler sonrası hazırlanan tasarlamaların uyumluluğunu kontrol ve test etmek
  •  
  • Veri kalitesi çalışmaları hazırlamak, koordine etmek ve uygulamak
  •  
  • Şirketlerin mali kayıtlarıyla veri ölçümü yapmak ve analiz yöntemlerini tespit etmek
  •  
  • Teknoloji ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmek

Veri Analiz Uzmanı olmak için;

Üniversitelerin İstatistik, Bilgi İşlem, İşletme, İşletme Mühendisliği, Çalışma Ekonomisi, İktisat, Bilgi Sistemleri, Endüstri Mühendisliği bölümlerinden mezun olmak gereklidir. 

 Sizlere ; Geleceğin meslekleri olan büyük veri meslekleri ile tanıştırdım; görevleri ve ilgili işe sahip olmak için gerekli özellikler hakkında bilgilendirdim.

 

Bilgi Teknolojileri 》 5.KONU

                                              Konu 5 Libre Office ve Microsoft ofis yazılımları hakkında araştırma yapınız ve kullanımlarınd...